Atatürk Evi, Ayasofya müzesi, şehir müzesi ve diğer Trabzon’da gezilecek yerler listelemizi yapmadan önce bu güzel şehrin kısa da olsa tarihinden bahsederek yazımıza başlamak isteriz.
Trabzon’un Tarihi
Batı Anadolu’dan sonra İyon kökenli Miletoslular M.Ö 7.yy’da Karadeniz bölgesine gelerek kıyı kesimlerde koloniler kurmuşlardır. Dolayısıyla araştırmacılara göre şehrin kuruluş tarihi bu döneme denk gelmektedir. M.Ö 6 yy’da Pers egemenliğine giren şehir M.Ö 334 yılında Büyük İskender sayesinde Pers egemenliğinden kurtulmuştur. İskender’in ölümünün ardından Pontus Devletinin egemenliği başlamıştır. Romalılar M.Ö 1.yy’da güçlenmeye başlayarak Anadolu’yu işgali takiben Pontus Krallığını dağıtmıştır. böylelikle M.Ö 66 yılında Trabzon, Roma yönetiminin altına girmiştir.
Trabzon Adının Tarihi
Trabzon isminin, eski Grekçe masa anlamına gelen Trapezos kelimesinden geldiği yönünde bir görüş vardır. Trapezos ismi Yunanlı komutan tarafından kaleme alınan Anabasis isimli antik kaynakta bahsedilmiştir. Bu kaynakta M.Ö 4.yy’da geçen olaylar anlatılmıştır.
TRABZON’DA GEZİLECEK YERLER (Şehiriçi)
Trabzon’da gezilecek yerleri şehir içi ve şehir dışı olarak iki başlık altında listelemeye karar verdik. Böylelikle gezilecek yerler listesi yaparken şehir içinde ve şehir dışında nereler olduğunu bilecek. Bu sayede vakit kaybı yaşamadan daha programlı bir şekilde gezme imkanınız olacak.
1.Trabzon Şehir Müzesi
Trabzon’un kültürünü daha yakından görebilmek hatta kültür, eğitim, yönetim gibi bunun haricinde Trabzon’un coğrafi, kültürel ve ekonomik yapısı, mimarisi ve kentsel dokusunu tanıyabileceğiniz bir şehir müzesidir.
2.Trabzon Müzesi
Sivil mimari eser olan yapı 19.yy Trabzon’unun güzelliğini gözler önüne sermektedir. Trabzon’un zenginlerinden olan banker Kostaki Teohyplaktos tarafından yaptırılan bina, Avrupa mimari özelliğine sahiptir. Zaten binanın yapımında kullanılan pek çok malzeme İtalya’dan getirilmiştir. Böyle olunca müze içine girdiğinizde sanki Avrupa’da bir müzeyi geziyormuş gibi hissetmeniz çok yüksek. Binadaki alçı ve kalem işi süslerini sakın gözünüzden kaçırmayın. bina Rus işgali sırasında işgal kuvvetleri karargahı olarak kullanılmış ve bu kullanım sonrasında 1927’de kamulaştırılan bina belirli devlet statüsüne ait görevlerde bulunduktan sonra Kültür Bakanlığı’na devredilerek müzeye çevrilmiştir.
3.Trabzon Kalesi
M.Ö 4.yy’a tarihlenen kale Tabakhane ve Zağnos vadileri arasındaki yüksek kaya kitlesi üzerine kurulmuş bir Roma dönemi eseridir.
4.Ayasofya Müzesi
Yapı, Bizans döneminde yapılan önemli eserlerden biridir. Bu anıt müze asıl manastır kilisesi olarak 1238-1263 yılları arasında Bizans üslubu ile Selçuklu taş işlemeciliğinin bir araya getirilmesiyle değişik bir mimari ile yapılmıştır. Fatih Sultan mehmet 1511 yılında Trabzon’u fethettikten sonra kiliseyi camiye çevirmiştir. Cami olarak kullanılan yapı I.Dünya Savaşı döneminde kısa süreli depo ve askeri hastane olarak kullanıldıktan sonra tekrar cami görevini görmeye devam etmiştir. Günümüzde halen cami görevi görmeye devam eden yapının bir kısmı tarih severlerin ziyaretine açıktır. Duvar ve tavanlardaki freskleri görmek için içine mutlaka girmenizi tavsiye ederiz.
5.Atatürk Köşkü Müzesi
Çam korusu içinde Trabzon’un tepesinde Soğuksu bölgesinde yer alıyor. Yapının mimarisinde Batı ve Avrupa Rönesans mimarisini görmek mümkündür.
Atatürk 1924 yılında Trabzon’a ilk kez geldiğinde bu konakta ağırlanmıştır. Atatürk’ün ölümünün ardından mahkeme kararıyla köşk kardeşi Makbule Boysan’a intikal etmiştir. İntikalin üzerine köşk, müzeye dönüştürülmek üzere Trabzon Belediye tarafından satın alınarak 1943 yılında müze olarak hizmete açılmıştır. Haftanın yedi günü açık olan müzede porselenler, mobilyalar, Atatürk’e ait tablolar ve Etnografik özellik taşıyan 344 tane eser sergilenmektedir.
TRABZON MERKEZ DIŞINDA GEZİLECEK YERLER
Yarım ila bir gün arasında Trabzon şehir merkezindeki yerleri gezebilirsiniz. Sonra Trabzon deyince akla gelen ilk yer olan Sümela manastırıyla gezmeye başlayabilirsiniz. Eklemiş olduğumuz harita sayesinde gezilecek yerlerin konumları hakkında bilgi sahibi olun diye her yeri tek tek pinledik. Siz gitmeden bu listedeki sıraya uyarak, haritanıza isimleri girerseniz istediğiniz yere çok rahat ulaşabilecekseniz.
Sümela Manastırı, Maçka
Sümela Manastırı için insanı hayrete düşüren, belki de Türkiye’deki en güzel tarihi eserlerden biri diye söz edebiliriz. Sarp kayalıklar üzerine özenilerek inşa edilmiş yapı her ziyaret ettiğimizde bizleri hayrete düşürüyor. Altındere vadisinde, Karadağ eteklerindeki manastır mutlaka Trabzon gezilecek yerler listenizde olmalı.
Yapım yılı 13.yy’a dayanan manastırın, 18.yy’da bir çok yeri yenilenmiş ve bazı duvarlar fresklerle süslenmiştir. Manastıra Rus işgali sırasında el konulmuş ve 1923 yılından sonra tamamen boşaltılmıştır. Manastıra dar ve uzun merdivenler ile ulaşılmaktadır. Giriş kapısına vardıktan sonra bu sefer merdivenleri inerek iç avluya ulaşılıyor. Avluya varınca solunuzda kalan kısım manastırı temsil etmek amacıyla kilise haline dönüştürülmüş bir mağara ve manastır binaları vardır. Odaların duvar ve tavanlarındaki fresklerde anlatılan konulan Incil’den alınmış sahneleri, İsa ve Meryem Ana’nın hayatıyla ilgili tasvirlerdir.
Vazelon Manastırı, Maçka
270 yılında inşa edilen bir Yunan manastırıdır. Üç nefli olan kilisenin kuzeyinde kalan dış duvarlarında bulunan cennet, cehennem ve son hüküm tasvirlerinin konu edildiği freskler, bugün bile halen canlılık ve güzelliklerini korumaktadır. Manastır 1923 yılında terk edilmiştir.
Peristera (Kuştul), Kaymaklı ve Kızlar Manastırı da Trabzon’da görülecek yerler arasındadır.
Çal Mağarası
Çal mağarası, dünyanın en uzun mağaralarından biri olarak kabul ediliyormuş. Mağaranın içini gezerken içinde küçük bir dere aktığını fark edecekseniz. Bu dere sayesinde mağara daha da güzel görünüme sahip olmuş. Mağaranın girişi oldukça geniş olduğundan bu sizi mağaranın içi de geniştir diye yanıltmasın. İçeri genişlik bölge bölge daralmaktadır. Ama bunaltacak kadar dar alan olmadığını ve rahatlıkla içeri girebileceğinizi söylemek isteriz.
Çal Mağarası Nerede? Trabzon’un Düzköy ilçesinden 5 km uzaklıkta bulunan Çal Köy mahallesindedir. Rakım 1050 metre
Uzungöl
Yıllar geçtikçe ve ziyaretçi profili değiştikçe git gide beton yığını olan güzelim Uzungöl, çok üzülerek söylüyoruz ki görülecek yerlerin en son listesinde yerini alıyor. Zaten size tavsiyemiz sakın göl kenarına gitmeyin. Eğer gidecek olursanız manzara noktasına çıkmanız. En azından bu sayede daha az bina görürsünüz 😉
Orta Mahalle, Akçaabat
Eğer tarih meraklısıysanız ve biraz da otantik mekanlara düşkünlüğünün varsa Akçaabat ilçesindeki Orta Mahalle tam da istediğiniz gibi bir yer. Roma, Bizans ve Osmanlı dönemine ait evlere sahip Orta mahallede 100’e yakın tescilli ev bulunmaktadır. Evlerin hemen hemen hepsi üç katlı olup çoğu Osmanlı mimarisi özelliği taşımaktadır. Mahalleyi gezmek için en güzel yöntem aracınızı park ettikten sonra yürüyerek sokaklarını keşfetmektir.
Trabzon merkezden 15 km uzaklığı ile yakın olduğu için gidip gelmenizde oldukça kolay bir bölgedir.
Şelalesinde Islanın Asmasu ve Os Şelaleleri
Siz hiç Şelale gümbürtüsü altınca ince ince ıslandınız mı? Hava ister sıcak olsun ister soğuk, kendinizi Asmasu ve Os şelalelerinin koynuna bıraktığınız zaman ne demek istediğimizi çok iyi anlayacaksınız. Başınızı bir anda kaplayan su damlacıkları sayesinde ister istemez kendinizi suya atma ihtiyacı hissedeceksiniz. Bu tür manzaralar için National Geographic Kanalını ya da Hollywood filmlerindeki aşk sahnelerini izlemenize gerek yok. Hepsi şurada, yanı başımızda 🙂
Hamsiköy’de Sütlaç Yiyin
Bak bu bizim en hassas noktamız. Zaman zaman hayaline daldığımız, derin bir ah çektiğimiz, sol yanımızı ağrıtan en sevdiğimiz. Çok ince bir püf noktası olduğu kesin ( dediklerine göre az bir tuz katıyorlarmış ) işte bu yüzden eşi benzeri yok. Bu yazıyı yazarken bile ağzımızın suyu aktı.Buna benzer sütlacı zamanında büyüklerimiz yapardı ama şimdi nereden bulacağız. Hangi mekana girsen sütlaç tadından uzak aynı fabrikadan çıkmış lezzetler var. Sırf bu yüzden Trabzon’a bir daha gideriz desek abartmış olmayız.
Boztepe’den Şehri İzleyin
Şehir manzarası izlemek eskiden çok önemli bir konuydu. İnsanlar arkadaşlarıyla buluşur, bulundukları şehre tepeden bakar bir şeyler içer, muhabbet ederlerdi. En keyifli sohbetlerin adresiydi o tepeler. Ama şimdi kalmadı ki bu tepelerden. Nerede bir boşluk hemen bir inşaat, hele bir de manzara noktasıysa hemen oraya bir cafe ya da restorant inşa edilir. Ama Trabzon için halen böyle bir şans var. Boztepe’ye çıkıp şehrin o eşsiz manzarasını izlemek bambaşka bir keyif. Akşam yemeğinden sonra arkadaşlarınızla bulunabileceğiniz en güzel noktalardan biri.
Trabzon Pidesi Yiyin
Al işte yine karnımızı acıktıracak bir konu daha. Zaten durumdan vazife çıkartmakta üstümüze yok gel de sipariş verme. Bir çok yerel lezzeti başka şehirlerde bulmak mümkün fakat Trabzon pidesi en güzel Trabzon’da yenir maalesef. Özellikle tereyağı ve peyniri çakma değil orijinal olmak zorunda. Dışarıdan bakınca klasik kaşar peyniri sandığınız o peynir, her gördüğün bıyıklıyı baban zannetme dedirtir adama. Kuşbaşılı, kıymalı, kaşarlı en favorilerden ama bizim tercihimiz her zaman kuşbaşılı kaşarlı karışık olur. Pidenin tam ortasına da yumurtayı çakıyorlar ki gözünüz daha da dönsün diye. Neyse şimdilik ağzınızı daha da sulandırmayalım siz en iyi en yakın zamanda Trabzon’a bir gezi planlayın.