Trakya Gezi Rehberi

Trakya gezi rehberi ile Uçmakdere bölgesinde yamaç paraşütü deneyimini, Saroz’da dalış tecrübesini, masalları aratmayacak Kıyıköy bölgesini ve geçmişini günümüzde yaşatmayı becerebilen Edirne şehrine ait detayları Trakya Kalkınma Ajansının organize ettiği Trakya gezisi etkinliği sayesinde deneyimledik.

Edindiğimiz bilgileri, gördüğümüz tarihi değerleri/eserleri ve daha pek çok fazlasını sizlere tanıtma arzusundayız.

Uçmakdere’de Yamaç Paraşütü

Ayaklarınız yerden kesilsin, manzarayı oturduğum yerden değil gökyüzünden göreyim diyenlerdenseniz Yamaç Paraşütü tam size uygun bir atraksiyon. Hem de bunun için saatlerce yol katedip Babadağ-Ölüdeniz’e gitmenize gerek yok. İstanbul’un yanı başındaki Tekirdağ iline gidip Uçmakdere mevkiinden bu deneyimi yaşayabilirsiniz. Yamaç paraşütü eğitimimiz olmadığı için tandem uçuş gerçekleştirdik. Tandem çift kişi ile birlikte yapılan uçuşa deniliyor. 2 sefer Uçmakdere’de yamaç paraşütü yaptık ve her seferinde 264 metre yükseklikteki Güney Tepe’den uçma imkanımız oldu. 600 metrelik kuzey pisti ne yazık ki hava koşullarından dolayı mümkün olamadı

Uçmakdere Köyü

Trakya Gezisi etkinliğinde hava muhalefeti bu şirin köye gitmemize imkan vermese de biz bundan yaklaşlık 1 ay önce bu köye gitmiştik. Rotamızda olduğu için sizlere burayı tanıtmak istiyoruz. Hazır Uçmakdere’ye gelip yamaç paraşütü yapmışken Uçmakdere köyünü de es geçmemelisiniz.

Rumca Avdimio isimli köyün anlamı “Hoş Yer”dir. Rumların yaşadığı Uçmakdere köyü eskiden şarap üretim merkeziymiş. Resmi kayıtlara göre Çavuş üzümleri bu köyden Amerika’ya gönderilmiş. Köy kaliteli üzüm bağları ile çevrili olup bir vadi içinde yer alıyor. Mübadelenin ardından köyden ayrılan Rumlar Yunanistan’a gidip onların yerine Selanik’teki Türkler buraya yerleşmiştir.

Saroz Dalış

Saroz 2008 yılında dalış eğitimimizi aldığımız ve sayısız dalış yaptığımız bir yerdir. Dalış yapılabilecek bölgelerin başında İbrice Liman, Toplar Burnu, Cennet, Cehennem, Kömür Limanı, Minnoş adası, Üç adalar, Bebek kayalıkları ve Lundy Batığı gelmektedir.

Erikli Plajı

Eğer ayağım kuma değsin, güneş vücuduma bronzluk katsın, terleyip terleyip denize kendimi bırakayım modundaysanız Erikli sahili biçilmiş bir kaftan  3 km uzunluğu ve 30 metre genişliği olan Erikli plajı mavi bayraklıdır. İstanbul’dan kısa süreli haftasonu ve yahut hafta içi imkanınız varsa hafta içi kaçamakları için en ideal kıyı bölgelerinden bir tanesidir.

Edirne Gezi Rehberi – Edirnede Gezilecek Yerler

Edirne’de ilk yerleşik hayat Neolatik Çağ döneminde başlamış olup, bilinen en eski halkı Orta Asya’dan göç eden Traklar ve ardından Büyük İskender sayesinde Makedonyalılar, Romalılar olmuştur. Roma İmparatorluğunun 2’ye bölünmesi ile Edirne Doğu Bizans hakimiyetinde kalmış ve o zamanın İmparatoru II.Hadrianus tarafından şehir tamamen yenilenmiştir. Bundan dolayıdır ki şehre Hadrianus denilmiştir. Uzun süre Bizans İmpartoluğu yönetiminde kalan Edirne sırasıyla Avar Türkleri, Bulgar Türkleri yine Bizans ve Peçenek Türklerinden sonra 1363 yılında Osmanlı İmparatorluğunun egemenliğine geçmiştir.

Evliya Çelebi 1653 yılında Edirne’ye ziyaret etmiş ve Seyahatnamesinde Edirne iline 46 sayfa yer vermiştir!

Osmanlı dönemine ait pek çok tarihi yapı şehri mimari eser zengini haline getirmiştir. Edirne ilini ziyaret edip etkilenmemek bu eserlere hayran kalmamak mümkün değildir. Şehir Tunca, Arda ve Meriç nehirleri ile kuşatıldığından yine doğal görselliği açısından da ziyaretçilere etkilemeyi başaran bir şehirdir.

Trakya gezisi etkinliği ile 3. gün Edirne’yi gezdik. İlk durağımız tarihi Uzunköprü oldu.

Uzunköprü : 572 yıllık tarihe sahip Uzunköprü 1392 metre uzunluğundadır. 1393 metre uzunluğu ile Ergene nehri üzerine 174 kemer ile oturtulan köprü dünyanın en uzun taş köprüsü ünvanına sahiptir. Balkanlar ve Anadolu’yu birbirine bağlayan Uzunköprünün Geçici Unesco Miras Listesine alınması ise sevindirici bir haber!

Uzunluğu : 1392 mt

Eni : 6.80 mt

Kemer sayısı : 174

Köprünün doğusundaki korkulukta göreceğiniz kabartmalarda aslan gücün kudretin simgesi olarak Hz.Ali’yi sembolize etmekte. Lale kabartması ile Lale’nin Arapça harfler kullanılarak yazılması halinde Allah kelimesinde aynı harflerin kullanılması ve arapça yazılı olan Lalenin tersten okunduğunda Osmanlı İmparatorluğunun bayrağındaki sembol olan Hilal olarak okunuyor olmasıdır.

Bu kabartmalar haricinde köprüde geometrik be bitki figürlü kabartmalarda bulunmaktadır.

Uzunköprü ziyaretinden sonra Tuna ve Meriç köprülerine ve ardından sırasıyla Karaağaç Lozan Anıtı, Tarihi Edirne Garı, Muradiye Cami, II.Beyazid Külliyesi (Sağlık Müzesi), Selimiye Cami, Eski cami, Üç şerefeli cami, Arasta – Ali paşa çarşısını gezip gördük.

Meriç Köprüsü : 490 km uzunluğa sahip Meriç nehri Bulgaristan’da doğup Türkiye Edirne üzerinden Ege denizine dökülmektedir. Bu nehir üzerinde eşsiz güzellikte bir köprüdür Meriç köprüsü. 1842 – 1847 yılları arasında (Aldülmecit dönemi) yapılan köprü 263 metre uzunluğuna, 7 metre genişliğine sahip olup 13 ayak üzerinde 12 kemerlidir. Osmanlı döneminin en son yapısıdır.

Edirne Köprüleri listesi ve detaylı bilgi için buradan makalemize ulaşabilirsiniz.

Meriç Köprüsünden Günbatımı

Karaağaç Lozan Anıtı ve Tarihi Edirne Tren Garı : Her ikisi de Edirne’nin Karaağaç semtinde Trakya Üniversitesi Rektörlük alanında bulunmaktadır. Lozan Anıtı Karaağaç’ın Türk topraklarına katılması ile Lozan Anlaşmasında kazanılan diplomatik zaferin simgesidir. 36.45 mt yükseklikteki ilk sütun Anadolu’yu, 31.65 mt’lik 2.sütun Trakya’yı ve 17.45 mt uzuluğu ile 3. sütun ise Karaağacı simgelemektedir.

Neoklasik mimari ile inşa edilen Tarihi Edirne Tren Garı günümüzde Trakya Üniversitesi Rektörlük binası olarak kullanılıyor.

Tren garından sonraki durağımız Edirne’nin merkezinde Dünya Mimarisinin en iyi örneklerinden olan Mimar Sinan’ın 80 yaşında yapmış olduğu ustalık eserim dediği Selimiye Cami. Cami hakkında detaylı bilgi için burayı tıklayınız.

Muradiye Cami : Caminin en önemli yanı içindeki çinileridir. Her bir çini ayrı ayrı ustalar (600 usta) tarafından yapılmıştır. Cami içinde en önemli yer mihrap kısmıdır. Çiniler büyük bir ustalıkla ve beceriyle yapılmış dolayısıyla mihraba daha bir görsellik katmıştır. Yıllar önce yapılan restorasyon sonucu caminin içindeki orjinalliğe biliçsizce sıva çekilmiş olsa da çinileri görmek için bile olsa mutlaka gidilmelidir.

Eski Cami: Osmanlı Devleri 7 asrı bulan hakimiyetinde Edirne’ye birbirinden değerli sayısız eser hediye etmiştir. Bu eserler içinde her dönem halkın ilgisini eksik etmeyerek kutsal bildiği Eski Cami ayrı bir yere sahiptir. Edirne’de abidevi boyutta inşa edilen suktan camilerinin ilki olan Ulu Cami yani Eski Camidir. Ankara Savaşı ile başlayan Fetret Devrinin zor yıllarında meydana getirilmesiyle de ayrıca önemlidir.

Üç Şerefeli Cami : Caminin yapımı 1437 yılında başlayıp 1447 yılında tamamlanmıştır. Camiyi Sultan II. Murat yaptırmıştır. Selçuklu mimarisinden Osmanlı mimarisine geçisin ilk örneklerindendir.

Rüstempaşa Kervansarayı : Rüstem Paşa tarafından 1561 yılında Mimar Sinan’a yaptırılan Kervansaray Eski Cami’nin hemen arkasındadır. Han avluludur ve avlunun çevresinde toplam 102 oda bulunmaktadır. Kervensaray 1972 yılında otele dönüştürülmüştür.

Arasta : 73 kemere sahip çarşının boyu 225 metredir. Çarşının 4 kapısı ve içinde 124 adet dükkanı bulunuyor. Selimiye Cami’ne gelir sağlamak amacıyla III.Murat tarafından Mimar Sinan’ın kalfası Davut Ağa’ya yaptırılmıştır. Yapının üst kısmı orjinalde kurşun ile kaplıymış ancak sonra yapı onarım istedikçe kurşunlar satılıp bu amaca harcanmıştır. Günümüzde ise yapının üstü tamamen kiremit ile kaplıdır.

Ali paşa çarşısı : 1569 yılında Mimar Sinan’a yaptırılan yapının en dikkat çekici yanı kemerlerinin kırmızı-beyaz taştan yapılmış olmasıdır. 1992 yılında yangın sonucu harap hale gelen yapı 5 yıl süren onarım sayesinde 1997 yılında tekrar hizmete açılmıştır.

İğneada Longoz Ormanları

Longoz ormanlarının oluşturduğu muhteşem doğa içinde trekking yaparak kısa süreli de olsa betonlaşmış şehir hayatından uzaklaşabilirsiniz. İster günlük tur isterseniz Belediyenin ayırmış olduğu 3 bölgeden birinde çadırınızı kurup konaklayabilirsiniz.

Dekat
Demirköy Doğayı Kültürel Değerleri Koruma ve Tanıtma Derneği
Tel: (0288) 6815069 – (0533) 2211338 Sırrı Tayan [email protected]

Kırklareli – Kıyıköy

Tarihi Bizans döneme dayanan Karadeniz kıyısında tatlı suyun tuzlu su ile buluştuğu şirin bir köy. İster nehirde saati 20 TL’den kano yapabilir, kumsallarında denize girebilir, dünyanın en eski taş oyma manastırlarından biri olan Aya Nikola’yı ziyaret edebilir veya kıyıköy manzarasına hakim çay bahçelerinde manzaranın keyfini çıkarabilirsiniz.

Trakya Gezisi fotoğrafları için buradan galerimize ulaşabilirsiniz.

More from the blog

Günübirlik Edirne Gezimiz

İstanbul çevresi gezilebilecek günübirlik yerlerden biri de İstanbul'a yalnızca 237 km uzaklıktaki tarihi Edirne şehrimizdir. Sabah erken yola çıktığınız takdirde tüm gün Edirne'yi gezmek için yeterli...

Selimiye Cami

Edirne ilimizde bulunan Selimiye Cami II. Selim tarafından Mimar Sinan’a yaptırılmıştır. Mimar Sinan ustalık eserim dediği Cami’yi 80 yaşında gerçekten büyük bir ustalıkla inşa etmiştir. Cami’nin kapısındaki kitabede...

Eski Cami

Eski Cami Yapımı Yıldırım Bayezit’in oğlu Emir Süleyman’ın Ankara Savaşı sonrası Edirne’de hükümdarlığını ilan etmesi sonrası 1403 yılında Eski Cami inşasını başlatmıştır. 1411 yılının başında Emir Süleyman’ı bertaraf...

Üç Şerefeli Cami

Caminin yapımını 1410 yılında Yıldırım Beyazıt Hanı'ın oğlu Musa Çelebi başlatmıştır. 27 sene sonra 1937 yılında temeli atılan yapıyı (I. Mehmet'in) Mehmet Çelebi'nin oğlu...