Halikarnas balıkçısı ne güzel demiş: “Roma’yı gör de öl derler, Gökova‘yı gör de yaşa”. Biz de onun dediği yapıp Gökova’yı görüp yaşayacağız.
Tekne hareket eder etmez yeşil ve mavinin eşsiz buluşmasına kendimizi bırakıyoruz. Denize paralel giden, tabiata gerçek rengini veren ağaçlar yavaş yavaş ilerleyen teknemizde keyfimize keyif katıyor.
İstediğimiz denizdi evet deniz’e doyduk!
İstediğimiz yeşildi evet yeşil’e doyduk!
İstediğimiz dinlenmekti evet dinlenmeye doyduk!
İstediğimiz teknolojiden uzak olmaktı evet telefon ve ipad yoktu!
İstediğimiz tatil yapmaktı evet rapor yoktu toplantı yoktu!
Akyaka‘nın turkuaz renkli, bakir çevre koyları ve plajlarını keşfetme zamanı. Ancak gittiğimiz koylar hakkında bilgi vermeden önce kısaca bizde nasıl bir etki bıraktı, gerçekten herkesin dediği gibi Türkiye’deki en güzel tekne turu muydu bunlar hakkında bilgi versek iyi olur diye düşündük. İlk olarak şunu belirtelim Akyaka’ya gelen tatilciler büyük ihtimal Bodrum, Marmaris,Kaş gibi tatil beldelerine gitmiş ve buradaki tekne turlarına katılmışlardır. Akyaka tekne turu diğer tatil beldelerindeki tekne turlarına nazaran hep koylarda duraklama yapıp yüzme molalarının çok olduğu bir tur. Tavsiyemiz bir çok koy’a araba ile ulaşım mümkün olduğundan istediğiniz yere arabayla gitmeniz.
Sırasıyla uğradığımız koylar:
Kandilli Koyu
Ufacık ve kumsalı olmayan, çakıllı, kumsal boyu kuru otlarla çevrili bir yer. Denizi tertemiz ve yemyeşil berrak suya sahip.
İncekum
Kumsalı olmayan, kayalar üzerine kurulu bir koy. Ağaçların gölgesinde bir kaç şezlong ve bank var. Araba ile geldikten sonra tekne ulaşımı yapmak gerekiyor.
Zeytinli Koyu
Bir çok yelkenli ve yatların demir attığı koy.
Sedir Adası- Kleopatra Kumsalı
Lacivert Koyu
Ufak koy’da demir attık. Denizin rengi öyle koyu renkliydi ki ismi de buradan aldığı apaçık ortada.
Su Altı Mağaraları
Deniz altında dalarak doğal oluşumlar ile meydana gelen ufak mağaraları görmek mümkün.