Dün çıktığımız turda gördüğümüz adalara, yüzdüğümüz kumsallara, denizin yanar dönerli renklerine, seyirci olduğumuz kah turkuaz mavisi kah yemyeşil renklerin içinde yaptığımız snorkel seyrimize doyamayıp ertesi gün tekrar ada turuna katılıyoruz. Acentada tura katılacak insanları beklemeye koyuluyoruz. Nihayet herkes gelince yürüyerek iskeleye varıyoruz. Tekneden tekneye atlayarak kendi teknemizde yerimizi aldık. Bugünkü turumuzda çok değerli iki kişiyle tanıştık. Emekli avukat olan Virgencita Garcia Jawid ve mühendis oğlu Adlai Garcia Jawid.
Coron kasabasından çıktığımız gibi ilk uğrayacağımız nokta olan CYC (Coron Youth Club) adasına vardık. İnanın burada resim mi çeksek yoksa denize mi girsek bilemedik, güzelliğe ne resim çekerek ne de denize girerek doyamadık. Denizin içindeki küçük ormanlık alanda mangrovların içinde bembeyaz suda yüzmek….. Anlatmakla anlatılmaz bir güzelliğin içindeydik.
Teknemiz Hidden Lagoon’a doğru yol almaya başladı. Her an yeni bir güzellikle karşı karşıya kalınca isminden dolayı yine değişik bir yere gideceğimizden eminiz. Ve emin olmakta haklıymışız. Adı gibi saklı bir lagünün içinde girdik. Buranın özelliği suyun hem tatlı hem de tuzlu oluşuymuş. Lagüne girdiğimizde günlük güneşlik olan hava yerini yağmura bırakmış olsa da biz yine belki bir daha gelemeyeceğimiz bu yerde son kulaçlarımızı atmakla meşguldük 🙂
Her güzel şey elbet biter ama burada her güzel şeyden sonra yeni bir güzellikle karşılaşıyoruz. Yüzdük yüzdük eee artık karnımız acıktı! Sırada Isla Bulungan var. Yemek için mola verdiğimiz yer.
Biz denizin keyfini çıkarırken tekne görevlileri mangalda balıklarımızı pişiriyordu. Yemeklerimiz pişirilip, masamız hazırlandıktan sonra çardakta yerimizi alıyoruz. Karnımızı doyurduğumuz gibi Twin Peak’s ardından Kayangan ve Barracuda göllerine gidiyoruz.
Yer : Coron Adası – Palawan – Filipinler