Kurban bayramı boyunca sürecek olan Afrika Safari Turu seyahatimiz 9 Eylül Cuma günü Atatürk havalimanından başladı. Hayali ile yaşadığımız Afrika’da Safari deneyimi için 2.5 saat aktarmadan sonra bir an önce Kenya Nairobi’ye ayak basmak istiyoruz.
Otelimize kendimizi attığımız gibi temizlenip, paklanıyor ve sabah erkenden kalkıp Nairobi şehir gezimizle Safari turu an itibariyle başlamış oluyor.
Nairobi şehir gezimizi ayrıca okumak için buraya tıklayabilirsiniz. Hazır anlatmak istediğimiz Masai Mara Milli Parkında ve çevresinde yaptığımız safari olduğundan konuyu fazla dağıtmak istemiyoruz.
BÜYÜK RİFT VADİSİ
Gezegenin en karmaşık ekosistemlerinden birinin içinde insanlığın doğduğu yerdeyiz. Çevresi geniş savanlarla ( tropik yağmur ormanları ile kuru çöller arasındaki geçiş bölgesinde yer alan geniş çayırlar, kaynak:vikipedia) çevrili 6.000 km uzunluğu ile upuzun ve kocaman bir vadi.
30 milyon yıl önce orman kıtayı örtmüşken erimiş lavlar Doğu Afrika platosunu yukarı itmeye başlamıştır. Basınç yüzünden dünyanın kabuğu çatlayınca Afrika Rift Vadisi oluşmuş. Rift boyunca büyük volkanlar oluştu ve bir dizi olayı tetikleyerek yer yüzünde değişiklikler meydana gelmiştir. Ol Doinyo hala aktif bir volkan olup Masi dilinde tanrıların dağı olarak bilinir. En son patlamasından sonra tüm ova küller altında kalmıştır. Bundan dolayıdır ki burada ağaç yetişmesi çok zordur.
Savalarda ayakta kalmayı başaran tek ağaç türü Afrika’nın dikenli ağacı Akasya’dır. Bu ağacın sığ kökleri sert kül tabakasının üzerindeki nemi çekebildiği için bu topraklar üzerinde rahatça yetişebilmektedir. Hazır akasya ağacından bahsetmişken ufak bir bilgi vermek istiyoruz. Afrika filinin bir günde bir akasya ağacını yiyebildiğini sanırım bilmiyordunuz. Ehhh artık biliyorsunuz 🙂
Peki bu vadi içinde yaşamlarını sürdüren hayvanlar nasıl besleniyor. Otoburların ana yemek kaynağı akasya ağacı olup bir diğer ve hiç bitmeyeni ise çimenlerdir. Vadinin geniş otlaklarında 150.000’den fazla sürü besinlerini bu otlardan sağlıyor. Dünyanın en geniş ve en çeşitli sürülerinin hayatta kalmasına yardımcı olmaktadır.
Büyük Rift vadisi dünyanın en büyük fay hattı üzerindedir. Afrika’yı ikiye böleceğine inanılan fay hattı vadinin kuzey noktasından yırtılmaya başlamış bile. Bilim adamalarına göre Kızıldeniz’in taşarak buraları sular altında bırakıp Afrika’yı böleceğine inanılıyor.
Konuya daha iyi hakim olmak ve bilgi sahibi olmak isterseniz Rise of Continent belgeselini izlemenizi öneririz.
KENYA EKVATOR ÇİZGİSİ
Duyduk ki Afrika kıtasında ekvator Gabon, Kongo, Demokratik Kongo Cumhuriyeti, Uganda, Kenya ve Somali’den geçiyormuş. o halde ne eksiğimiz var diyerek düştük ekvator yoluna. Suyun kuzey ve güney yarım kürede nasıl aktığına şahit olacağımız bir noktadayız. Dünyamızı güney ve kuzey yarım küre olarak bölen çizginin yani ekvatorun tam üzerindeyiz. Buraya başlıca gelme amacımız her iki yarım küre arasındaki ve tam ekvator çizgisi üzerindeki yer çekiminin nasıl olduğuna tanık olmak. Bunun için yerli bir vatandaş elinde su ve kovayla gelip sırasıyla ekvator su deneyi için kolları sıvıyor.
Güney yarım kürede su saatin ters istikametinde dönerken kuzey yarım kürede ise saat yönünde dönüyor. Yarım metre yer değiştirerek bu müthiş doğa olayına tanık olmak Safari turumuzda bizlere de bir süpriz oldu.
Güney ve kuzey yarım küredeki deneyimizi tamamladıktan sonra tam ekvator çizgisi üzerinde de deneyi yaptığımızda suyun kıpırdamadığını görüyoruz. Böyle mübarek olaylarda var işte hayatta 😉
NAKURU GÖLÜ
Kenya’da yapacağımız Safari’nin en can alıcı noktalarından birindeyiz. Babunların bize merhaba dediği, flamingoların gölü pembeye süslediği, İmpala’ların masumiyet içinde gezindiği Nakuru gölüne hoş geldik. 1968 yılında Milli Park ilan edilen Nakuru gölü Büyük Rift Vadisi üzerinde yer alan göllerden en güzelidir. Kenya sınırındaki Büyük Vadi içerisinde toplamda sekiz göl bulunuyor. Bunlar sırasıyla;
- Baringo Gölü : Kenya Rift Vadisindeki ikinci büyük göl, 210 km2,
- Bogoria Gölü : Sığ soda gölüdür, 34 km2,
- Elmenteita Gölü : Sığ soda gölüdür,
- Logipi Gölü : Turkana gölünün güneyinde Suguta vadisi üzerinde sıcak su ile beslenen soda gölüdür,
- Magadi Gölü : Tanzanya’nın güney sınırına yakın soda gölüdür,
- Naivasha Gölü : 400 çeşit kuş türüne ve ciddi oranda hippopotamlara ev sahipliği yapan göldür,
- Turkana Gölü : Kenya – Etiyopya sınırında yer alıyor. 6.405 km2 ile Kenya’nın en büyük gölüdür.
Flamingolara ev sahipliği yapan Nakuru bir akalin gölüdür. Kıyı kuşları ile kalmayıp beyaz ve siyah gergedan, aslan, antilop türleri ve leopar gibi büyük memelileri de barındırmasıyla ünlü olan göl Kenya ziyaretinde mutlaka uğranması gereken noktalardan biridir. 5 büyük arasında yer alan gergedanı görmek istiyorsanız Nakuru gölünün bunun için ideal bir yer olduğunu bilmelisiniz.
Peki nedir bu siyah ve beyaz gergedan?
Aslında dışarıdan baktığınızda her ikisi de aynı gibidir. Aralarında farkı en iyi dudak yapısından anlayabilirsiniz. Beyaz gergedan yayvan dudaklı olup siyah gergedan ise kanca dudaklıdır. Beyazlar daha sosyal ve toplu olarak yaşarken, siyahlar daha başı boş ve agresiftirler.
19.yy’ın sonunda sayıları yaklaşık bir milyon olan gergadanlar, 1970’lerde 70.000’e düşmüş olup günümüzde ise sadece 28.000 tane kalmıştır. Beş türden üç’nün nesli tükenmiş olan gerdanları Afrika ve Asya seyahati gerçekleştiren ve şanslı olanlarımız görebiliyorken bundan sadece 5-10 yıl sonra acaba çocuklarımız görebilecek mi içler acısı bir durum. Sanıyoruz ki bizler de bu şanslı kişiler arasında yerimizi aldık. Kaçak avcıların gergadanları öldürerek boynuzlarını Çin’e ilaç yapımı için Vietnam’a değerli hediyelik eşya amacıyla satılmasına ortak olmamak için milyonlarca yıldır (40 milyon yıl) ekosistemin bir parçası olan gergedanların soyunun tükenmesine izin vermeyelim.
Gergedanlar Hakkında Bilmeniz Gerekenler
Beyaz gergedanlar kara hayvanları arasında fil’den sonra ikinci büyük memelidir. Fil 7.000 kiloyken, gergedan 3.500 kilo gelmektedir. Aynı zamanda 5 Büyük arasında da yerini almaktadır.
Boyu 1.82 mt, uzunluğu ise 3.35 metrelere kadar varmaktadır.
5 tür gergedan bulunmaktadır. Bunlar üçü Asya kıtasında, ikisi Afrika kıtasında yaşamaktadır. (Beyaz gergedan, siyaht gergedan, Hint gergedanı, Sumatra gergandanı ve Java gergedanı)
Kalın ve hassas derisi olduğundan güneş ve sineklerden korunmak için genelde çamurlarda yatarlar. Üzerlerinde kuruyan çamur tek çareleridir.
İri cüsselerine oranla beyinleri çok küçüktür. Tabi bu aptal oldukları anlamına gelmez 🙂
Beyaz gergedan ismi Afrika kelimesi weit’ten gelir. Geniş anlamına gelen kelime gergedanların geniş ağızlı olduklarını ifade etmek için kullanılmıştır. Fakat daha sonra bunu İngilizler white olarak çevirmiş ve beyaz gergedan olarak anılmaya başlanmıştır.
İri yapılı olmalarına rağmen saatte 30 ila 40 mil arasında hız yapabilmektedirler.
Hamilelikleri 15-16 ay sürer. Ve yavru üç yaşına gelene kadar ailesi ile yaşar.
Nakuru gölü ev sahipliği yaptığı gergedanlar haricinde en büyük antilop sürülerini oluşturan İmpala gruplarına da inanılmaz doğal bir yaşam alanı sunar. İmpalalar sürüleri ya bir erkeğin liderliğinde 20 ila 80 dişiden oluşur ya da sadece erkeklerden oluşurlar. Biz erkek liderliğindeki hareme denk geldik 🙂 Çok tatlı değiller mi ama!
Nakuru gölünün bir diğer hatta en bilinen özelliği ise milyonlarca flamingo sayesinde gölün pembeye bürünmesidir. Flamingolar sığ sularda beslendiği için Nakuru gölü onlar için en ideal göllerden biridir. Safari boyunca kabul ediyoruz en şanssız olduğumuz tek yer burasıydı. Su seviyesi yükseldiği için flamingolar daha sığ olan göllere gitmişler. Çok az sayıda da olsa gördüğümüz oldu ama oldukça uzak mesafede olduklarından fotoğraflayamadık. Bu da artık bir sonraki safari deneyimimize kalsın. Her şeyi tek seferde görmek olmaz 🙂
Flamingolar Hakkında Bilmeniz Gerekenler
Flamingolar doğduklarında gri renklidir. Sonra beyaz renge dönen renkleri tam bir yıl sonra pembe olur,
Kıyılarda avlanan flamingolar genellikle salyangoz, karides ve su yosunları ile beslenir,
Altı yaşına geldikten sonra çiftleşirler,
Kuş türleri arasında en uzun olanıdır. Boyları 1,5 metreye kadar ulaşır,
Ortalama yaşam süreleri 30-50 yıl arasındadır.
NAIVASHA GOLU
Naivasha Afrika Büyük Rift Vadisinde Kenya sınırları içerisindeki 145 km2 yüz ölçümüne sahip tatlı su gölüdür. Deniz seviyesinden 1.890 metre yüksekliği ile Kenya vadisindeki en yüksek noktadır. Hippopotamlara yaşam alanı sunan göl bununla birlikte karabatak, balık kartalı, pelikanlar ve diğer balıkçıl türleri olmak üzere yaklaşık 400 kuş türüne de doğal bir alan sunmaktadır. Nakuru gölünün aksine buradaki safari minik tekneler sayesinde gerçekleştiriliyor. Botlarla safari yaptığımız sırada buranın gerçek anlamda bir kuş cenneti olduğunu gördük. Kafamızı nereye çevirsek onlarca kuşla karşılaştığımız göl kuş fotoğrafçılığı için inanılmaz bir noktadır.
Gölün içinde görülen ağaçlar normalde toprakken fazla yağışlara maruz kalan gölün suyunun artmasıyla bu şekilde sular içinde kalmış. Gölün büyüleyici güzelliğinin yanı sıra çevresindeki verimli topraklarını da es geçmek olmaz. Burası Kenya’nın en önemli tarım merkezlerinden bir tanesi. Pek çok yabancı firma bu verimli topraklar üzerinde çiçek yetiştiriciliği yapmaktadır. Seyahat amacımız tamamen safariye yönelik olduğu için halkın nasıl yaşadığı hakkında pek bilgi sahibi değiliz. Ama safari boyunca gördüklerimize ve rehberin dediğine göre halk burada balıkçılık yaparak geçimini sağlıyor.
Naivasha’ya ne zaman gidilmeli
Naivasha’da iki kuru sezon iki yağışlı sezon görülmektedir. Uzun, serin, kuru sezon Temmuz ila Ekim ayları arası olup bunu hemen yağışlı dönem (Kasım-Aralık) takip eder. Ocak – Şubat ayları sıcak geçen kuru sezon olup Nisan’dan Haziran ayına kadar uzun yağışlı dönem görülür. Hangi ayların kuru hangi ayların yağışlı olduğunu bilmek Kenya ziyaretinizin tarihlerini belirlemek için size yardımcı olacaktır.
Özetlemek gerekirse Lake Naivasha turunuzu bizim gibi Masai Mara ile kombine edip güzel bir tur ortaya çıksın istiyorsanız gidilmesi gereken en ideal aylar Ağustos ve Eylül olmalıdır.
TEMA PARKI DEĞİL GERÇEK PARK
Nairobi’den başladığımız yolculuk Büyük Rift Vadisindeki molamızın ardından Naivasha gölü üzerindeki bot safarimizle sonlanıp geceyi Nakuru şehrindeki otelimizde geçirdik. Planda bir değişiklik yapmaya karar verip ertesi sabah erkenden kalkarak ışığın en uygun zaman olduğu için Nakuru gölünde jeep’lerle safari yapıp hiç vakit kaybetmeden Ekvator çizgisine gitmeye karar kıldık. Burası sonradan rotaya dahil olduğundan normal planımız Nakuru’dan Masai Mara’ya geçmekken itiraf ediyoruz yolumuz bayağı uzadı 🙂 Ama önemli olan çektiğimiz eziyete karşı gördüğümüz ve deneyimlediklerimiz değil mi 🙂
Masai Mara Milli Park sınırları içine varmadan önceki son büyük köy’e uğrayıp buradaki alışveriş merkezinden tüm ihtiyaçlarımızı karşılıyoruz. Milli Park sınırları içinde market bulamayacağımız için hazırlıklı gitmek en iyisi 🙂 Park’a varmadan önce yol git gide bozulmaya başlıyor. Bozulma ki ne bozulma bir ara aracın kaportası dizlerime düşecek sanıyorum 🙂 Ama tedirginliğim çok kısa süre sonra gerçekle karşılaştı. İlk arızayı Orkun’ların aracı verdi.
Orkun’un aracı diyorum çünkü 28 kişi için toplam 4 land cruise kiralayıp her birimiz ayrı araçlara binmiştik. Etrafta ceylanlar, zebralar gezinirken biz 28 kişi olarak dışarıda aracın tamir edilmesini bekliyoruz 🙂 Ama adamları suçlayacak halimiz yok sen kalk dünyanın 7 harikası olarak büyük göç’e ev sahipliği yap, ülke olarak gün geçtikçe ekonomin büyüsün ama Masai Mara’ya giden yolu yapma!!! Oldu mu şimdi Kenya!
İçimizi dışımıza çıkaran bununla da kalmayıp organlarımızın yer değiştirmesine ramak kalacak zorlu seyahat sonrası gece kamp alanımıza varıyoruz.
Kamp alanlarında elektrikler sabah 05:30 – 07:00 ile akşamları 18:30 – 22:00 arası kullanılabiliyor. O yüzden yanınızda fener olmasına özen gösterin.
Afrika’nın en meşhur Safari bölgesi olan Masai Mara turumuza sabahın çok erken saatlerinde başladı. Beş Büyük’ten gergedanı ve buffalo’yu Nakuru gölünde görmüştük. Geriye kalan üçü görebilir miyiz diye çok heyecanlıyız. Heyecanımız yalnız göreceğimiz büyüklerden ibaret değil. Vahşi yaşama tanıklık etmek, hayvanların yalnızca bir kaç metre ötesinden geçecek olmak da içimizi kıpır kıpır ediyor.
Beş Büyük : Gergedan, Buffalo, Aslan, Leopar, Fil
Söz konusu büyük göç olunca ilk akıllara gelen beş büyükler oluyor haliyle. Ama her büyük göç beş büyük anlamına gelmez. İlla hepsini göreceğiz diye kendinizi şartlamadık.
Tema Parkı ya da hayvanat bahçesinde olmadığınızı biliyorsunuz. Afrika’da evcil ve sosyal olmayan vahşi hayvanlar içindesiniz. O yüzden Game Drive şöförünüz ne derse ona uymak zorunda olduğunuzu sakın unutmayın.
Masai Mara Park giriş kapısına varmamızla etrafımıza Masailer üşüştü. Hepsinin tek gayesi ellerindeki incik, boncukları satmak. Amaçlarına fazlasıyla ulaştıklarını düşünüyoruz. Onlara yetecek haftalık kazançlarını sağladılar sayemizde 🙂 Zor bela güruhtan kurtulup tekerleklerimiz park içinde dönmeye başlıyor.
Masai Mara Ulusal Park Girişi
Bizi ilk karşılayan tek başına gezen bir zürafa oluyor ardından ölmüş olanı 🙁 Su aygırı, antilop türleri, avını yiyen aslanlar, çita, hiç görmediğimiz ve tanımadığımız renkli kuşlar, zebralar, fil sürüsü, devekuşu, akbaba, sürüngen ile beslenen katip kuşu, timsah, buffalo, mavi-kırmızı renkli kertenkele ve daha nicesi…….
İlk günkü Safari maceramız Kenya Masai Mara ve Tanzanya Serengeti Milli Parkı sınırı ile hemen ilerisindeki Masai nehri ile aralıksız devam ediyor. Masai nehrinden önce grup olarak sınıra ilk varan biz oluyoruz. Bu arada Masai Mara’dan Serengeti’ye göç etmekte olan yüzlerce antilop ve zebralar bu noktada bulunmamızı çok özel kılıyor. Onlar doğal yaşamlarını sürdürebilmek için göç halindeyken bizlerde tam bu sınırda olmanın mutluluğuyla veriyoruz kendimizi fotoğraf çekmeye. Ama her şey öyle göründüğü gibi güllük gülistanlık olmuyor bazen.
Masai Mara’dan Serengeti’ye Göç
Bu noktada yeterince vakit geçirip, göç eden sürüyü doyasıya izledikten sonra aracımıza atlayıp Masai nehrine gitmemiz gerekiyor. Ama gidemiyoruz 🙁 Çünkü araç çalışmıyor. Ama biz bu işin üstesinden gelmesini biliriz!
Stop eden araca karşı Türkler
Kenya -Tanzanya Sınırı
Hiç vakit kaybetmeden Masai nehri için yine yollardayız. Zaten araç stop edince yeterince kaybettik. Su aygırlarının 70 milyon yıldır evrim değiştirmeyen timsahlarla kardeşçe nehir kenarında sere serpe yattığı ve büyük göç yolunun en önemli noktasındayız. Rehbersiz yürümek kesinlikle yasak. Bir tanesi bizlere açıklayıcı bilgiler verirken diğer görevliler ise ellerinde tüfeklerle bizden 5-10 metre geride nöbet halindeler. Ay şurada bir şey gördüm dur gidip fotoğrafını çekeyim demeyin. Uzaklaşmanıza izin verilmiyor. Biraz olsun uzaklaşsanız hemen arkanızdan bir güvenlik yetişiyor.
Nehir boyunca yürürken çevremizde antiloplar, zebralar, impalalar ortamı renklendiren en güzel şeyler. Ama biz bunları görmeye öyle alışmışız ki bakmıyoruz bile. İnsanoğlu işte doyumsuz, yetinmeyi bilmiyor 🙂
Su aygırlarının bakmayın böyle sevimli olduklarına, ağırlıkları 1800-3600 kg’ı bulan hippopotamlar tehlikeli hayvanlardan bir tanesidir. Tehlikeli olmasının tek amacı bölgesini korumak içindir. Yaşamak için hem suya hem karaya ihtiyaç duydukları için onların en iyi habibatı nehir kenarları oluyor. Vücutları su kaybına uğramasın diye günün 16 saatini suda geçirirler. En yakın akrabaları da balinalardır. Nasıl mı?
Yaklaşık 55 milyon yıl önce su aygırları ve balinalar suyu seven aynı kara memelesi atalarından ikiye ayrılıyor. Biri okyanusları seçerek balina olarak evrimleşirken diğeri suyun üzerinde kalarak amfibian oldu. Yani bildiğimiz su aygırları. Su ayrgıları nefeslerini beş dakikaya tutabiliyor. Nehir yatağında ise 8 km’lik hız yapabiliyorlar. Tek eksikleri yüzemiyorlar.
Masai Mara Milli Parkında Görübileceğiniz Hayvanlar
English Name | Maasai Name |
Olive Baboon | Oegenyi |
Vervet Monkey | Muang |
Senegal Galago | Kemong |
Silver Galago | Kemong |
African Sheath-Tailed Bat | Parkila |
Yellow-Winged Bat | Parkila |
White Bellied Hedgehog | Enjolis |
Striped Ground Squirrel | |
Ochre Bush Squirrel | |
Crested Porcupine | Oeyiai |
Scrub Hare | Kimongu |
Spring Hare | Olloid |
Four-Striped Grass Maouse | Enderoni |
Side-Striped Jackal | Embarrie |
Black-Backed Jackal | Embarrie |
Bat-Eared Fox | Osiro |
Wild Dog | Osuyiani |
Zorilla | Empilis |
Ratel | Olgori |
Banded Mongoose | Ikicheren |
Dwarf Mongoose | Karbobo |
Ichneumon Mongoose | Esemincha |
Slender Mongoose | Esemincha |
White-Tailde Mongoose | Orpelis |
Spotted Hyena | Orkonoi |
Aarwolf | Nemelil |
Common Genet | Eseperuwa |
Blotched Genet | Eseperuwa |
African Wild Cat | Empuusentim |
Serval | Engowayu |
Caracal | Nemasi |
Leopard | Oloworugeri |
Cheetah | Olowurumara |
Lion | Orngatunyi |
Ground Pangolin | Entaboyi |
Aardvark | Nashiridama |
Zebra | Oloitiko |
African Elephant | Oltome |