Beyaz yakalı olmaya son verdiğimizden beri dünya kazan biz kepçe gezip duruyoruz. Bu sefer gezilecek yerler ya da gezdiğimiz yerlerdeki deneyimleri sizlere aktarmak yerine en iyi seyahat tavsiyeleri neler, gezerken nelere dikkat ediyoruz da bu kadar dinç kalabiliyoruz onu açıklamak istiyoruz. Her gezmeyi seven insana önerdiğimiz bu tavsiyelerin gerçekten işinize yarayacağından şüpheniz olmasın. Netice de yıllardır gezen çift olarak deneyimlediklerimiz hiçe sayılacak türden değil.
Sabretmek Çok Önemli
Kontrol edemeyeceğiniz şeylere gereğinden fazla kafa yormayın. Sinirli ve öfkeli olmak bunun yarattığı davranışları fiilen uygulamak kısa hayatımızda bize her zaman zarar getirir. Mesela seyahatinizin kısa bir bölümünde otobüsü mü kaçırdınız? Dert etmeyin. Ardından bir yenisi muhakkak gelecektir. Ya da ATM’den para mı çekemediniz? Süper… Böylelikle bulunduğunuz bölgeye yakın kasabayı, çevreyi gezme imkanınız olur 😉
Bazen çıldırmak güzel sonuçlar doğurur. Böylesi durumlarda derin nefes alın anlık alternatifler oluşturup kendinizi mutlu edin.
Erken Kalkmak
Kalabalıktan kaçıp kendiniz için güzel bir şey yapmak istiyorsanız sabah erkenden kalkıp gün doğumunun güzelliğine şahit olun. Yumuşak ışıkların yavaş yavaş yayıldığı anda oluşan manzarayı izlemek bunu fotoğraflamak hayatınızdaki en güzel anlardan biri olacak.
Kendi Kendinize Gülün
Yeni yerleri keşfedince sıkılgan olmak yerine mutlaka şapşal gibi görünürüz. Bilmediğimiz bir yerde bilmediğimiz bir kültür içindeyiz. O yüzden istemeden de olsa bir şeyi berbat ettiğinizde yüzünüzü asmak yerine her zaman gülün. Hayatı o kadar da çok ciddiye almaya gerek yok!
Paranızı Zulaya Koyun
Acil bir durumda başınıza gelen herhangi bir işi halledebilmeniz için nakit para olmazda olmazdır. Seyahatiniz boyunca paralarınızı parça parça ayırarak değişik yerlerde saklamaya özen gösterin. Cüzdanınız çalınabilir, kredi kartınız çalışmaya bilir ya da ATM’den para çekemeyebilirsiniz. Her şeyi göz önüne almakta fayda var.
Nereye mi saklayacaksınız?
İçi boş bir ruja, çorapların içinize, sırtçantanızın en gizli bölümüne, telefon kabı kullanıyorsanız telefon ile kap arasına ve olmazsa olmaz süt bank yardımı 🙂
Yerli İnsanlarla Tanışın
Buna kendi ülkemizden örnek vererek anlatmak istiyoruz. Düşünün ki bir turist Türkiye’yi ziyaret etti. İstanbul’da gideceği yerler malumunuz. Ayasofyası, Sultanahmeti, Kapalı Çarşısı ve buraların çevresini gezer, akşam araştırıp bulduğu bir restaurantta yemeğini yer, akşam oldu mu da İstanbul’u tepeden gören bir yere kurulur ve içkisini yudumlar. Halbuki bu kişinin yanında bir yerli olsa sizce İstanbul’u daha iyi gezip, kültürümüzü daha fazla tanımaz mı?
O yüzden dünyanın neresine giderseniz gidin yerli insanlarla muhakkak iletişim halinde olun. Artık dünyanın her yerinde İngilizce konuşuluyor ama iyi ama kötü. Araya bir de vücut dilini eklediniz mi kimse tutamaz sizi 🙂
Şal Taşıyın
Ne işe yarar ki demeyin. Ummadığınız yerde kurtarıcı bir parçadır kendisi. Endonezya’da tapınaklara girerken sarong yerine şalı belinizden aşağı bağlayarak giriş yapabilirsiniz, Nepal’deki hava kirliliğine karşı yada çölde safari yaparken tozdan dumandan yüzünüzü koruyabilirsiniz, tropik bir ülkede güneşten yanmamak için açık yerlerinizi kapatabilirsiniz, Müslüman bir ülkede ibadethanelere girerken kafanızı kapatabilirsiniz, peçete be benzeri bir şey bulamadığınızda şalınızı havlu niyetinize kullanabilirsiniz ve daha fazlası…..
Günlük Yaşamı Gözlemleyin
Gittiğiniz ülke için yapılacak listesi oluşturup harıl harıl bu listeyi tamamlamak yerine en azından bir gününüzü bir parkta ya da otobüs durağında bir köşeye oturarak önünüzden akıp giden hayatları gözlemleyin. Renkleri, sesleri, ilişkileri, davranışları izlemek adeta bir meditasyon gibi gelecek.
Yedekleme Yapın
Artık hemen hemen kimse laptopu, ipad’i olmadan gezmez oldu. Olası bir hırsızlık yada unutkanlığa karşı cihazınızın içindeki tüm verileri, fotoğrafları, şifreleri, pasaport fotokopilerinizi ve akla gelebilecek her türlü bilgiyi yedekleyin.