SATİ GELENEĞİ
Hindistan’da kast sistemi, çon tanrılı dinler, putlara tapma gibi inanış biçimleri, farklı kültürel yapısı dışında bir başka gelenek ise kadınların kocaları öldükten sonra kendilerini diri diri yakmalarıdır. Kast sistemi gibi bu gelenekte Aryalılar döneminden kalmadır. Eğer kadının kendini yakması söz konusuysa buna Sati denilmektedir. Ancak bir çok kadının kendini yakması söz konusu ise buna “Jauhar” denilir. Bu gelenek yüzyıllar boyunca Brahmanlar tarafından uygulanmış ve bugün dahi uygulaması devam etmektedir.
Sati geleneğinin ortaya çıkışı : Hindistan’ın Rajastan eyaletinde çıkan savaşta tüm erkekler ölünce dul kalan kadınlar düşmanların cinsel saldırılarına karşı koyamayacaklarını anlayıp hepsinin kendilerini ateşe atmalarıyla başlayan bir gelenektir.
Sonraları kocası ölen her kadın kendini kocasının ateşine atarak intihar etmeye başlamıştır. İntihar etmeyen kadınlara ise toplum baskıyla Sati geleneği dayatılmaya, ateşe kendini atmayan kadınların ailesi tarafından zorla atılması başlatılıyor. Kutsal Manu kitabında Sati inanışına göre kocası ölen kadın eğer kendini yakarsa çok onurlu bir davranış sergilemiş olup, günahlarından arınıp cennete gideceği kabul ediliyor. Yakılmayan kadınlar ailesi ve toplum tarafından dışlanarak hiçbir topluluğa, düğünlere, eğlencelere kabul edilmiyor. Evlenmeleri yasaklandığı gibi kendi evlerinde yaşamalarına izin verilmiyor.
Hümayun ve oğlu Ekber bu geleneği kaldırmak için girişimde bulunmuşlardır. Babür İmparatorluğundan sonra Hindistan’a egemen olan İngilizler Sati geleneğini 1829 yılında tamamen yasaklamıştır.
1856 yılında kendini yakmayan kadınların evlenme yasağı kaldırılmıştır.
En yakın zamanda 1987 yılında gerçekleşen bir olay yüzünden Sati geleneği tartışmaların başlamasına sebep olmuştur. 1987 yılında Rajastan eyaletinin Deorala köyünde kocasının cenaze ateşinde öldürülen Roop Kanwar yüzünden Sati geleneğinin tam anlamıyla ortadan kalkmadığı gün yüzünde çıkmış oldu.