İzlanda’ya ilk geliyorsanız en başta yapacağınız rota şüphesiz İzlanda Altın Çember yani Golden Circle Rotası olacak. Altın Çember rotasının tek tek gezilecek yerleri ve mesafeleri ile göreceğiniz yerlerin detaylı bilgisini makalemizde paylaşıyoruz. Amacımız tek başınıza gitmek istediğiniz İzlanda rotasında sizlere yol gösterip, kafanızın karışmasını engellemek. Yazdığımız rotayı adım adım takip ederseniz müthiş bir Altın Çember gezisi gerçekleştirebilirsiniz.
İzlanda’nın başkenti Reykjavik’ten başlayacağınız rota şu şekilde olmalıdır; Reykjavik – Thingvellir Milli Parkı – Geysir – Gullfoss – Kerid Krater Gölü – Hveragerdi – Reykjavik. Golden Circle rotasında baştan sona yapılacak mesafe 230 km’dir.
Golden Circle için ilk öncelik
Eğer bu bahsettiğimiz rotayı tur satın almadan kendiniz yapacaksanız ilk önceliğiniz araba kiralamak olmalı. Kiralama yapmak için güvenilir mi kiralama firması olduğuna özen gösterin lütfen. Ve tüm sigortaların olduğuna, eğer eksik olan varsa sigorta ücretlerini ilave ederek kiralama yapmanızı tavsiye ederiz. Özellikle kış döneminde İzlanda’da araç kullanacaksanız 4×4 araç olması ve lastiklerinin kış mevsimine uygun olması gerektiğini lütfen gözünüzden kaçırmayın.
İzlanda Yolları
İzlanda’nın 1 numaralı otoyolu yani bu yola Ring Road da deniliyor. 1 numaralı otoyol gidiş-geliş sadece 2 şeritten oluşmaktadır. Ülkede otoyol var diye sakın bildiğiniz otoyollar ile kıyaslamayın. İzlanda’da sürüşün nasıl olması gerektiğini gösteren çok öğretici bir video hazırlamışlar. İzlanda’da araç sürmeden önce kesinlikle izlemelisiniz.
Thingvellir Ulusal Parkı (Reykjavik’ten 40 km)
İzlanda’nın dünya üzerinde en tehlikeli ada olduğundan kimsenin şüphesi yok. Çünkü ülkenin altında inanılmaz volkanik güçler yatmakta. Bu güç yüzünden ilerleyen tarihlerde küresel iklimin değişmesi ve ciddi lav akıntıları olabileceği gözlemlenmektedir.
Şimdilerde İzlanda’daki buzullar hızlı bir şekilde erimektedir. Son 40 yılda buzulların %5’inin erimesi söz konusudur. Buzullar yılda 60 metre hızla geri çekilmektedir. Buzların erimesi şu demek;
Yaklaşık 11-12.000 yıl önce İzlanda’da ve çevresindeki buzların erimeye başlamasıyla volkanik faaliyetlerin arttığı göz önündedir. Buzların erimesi buzun altındaki volkanik püskürmeleri tetikler. Volkanik püskürmelerin tetiklenmesi magmadaki gaz tarafından olur. Ve bu gazlar kabarcıkların oluşumuna sebep olur. Eğer bir yanardağın tepesindeki buz ya da su kütlesi erimeye başlayınca aşağı doğru olan basınç birden kalkar ve o zaman ortaya ciddi doğa olayları çıkar. Buzun erimesiyle alttaki magmaya uyguladığı basınç azalmaktadır. Magmadaki gazların kabarcık oluşturması ve bir araya gelmesiyle yukarı iterler ve lav akıntılarını tetiklerler. Bunun en güzel örneği Thingvellir’dır. İşte Thingvellir bu şekilde oluşmuştur.
Lav tabakasının içindeki Kuzey Amerika ve Avrupa’yı birbirinden ayıran vadi Golden Circle’ın olmazsa olmaz noktasıdır.
Thingvellir makalemiz için buraya tıklayınız.
Geysir (Thingvellir’dan 60 km)
Gayzer kelimesinin tarihine baktığımız zaman bu kelimeye ilk defa 14. yüzyılda İzlanda kaynaklarında rastlarız.. İzlanda halkı, gördükleri sıcak su fışkırmasını eski Norveçce “fışkırma” anlamındaki “geysa” kelimesi ile adlandırmışlar. Bu kelime de zamanla “geysir” olmuş ve İngilizceye “geyser” olarak geçmiş.
Gayzer’in Oluşumu
Gayzerler yeraltı sularının bir araya gelerek toplandığı doğal kuyulardır. Bu doğal kuyuların derinliklerindeki sular daha geç yüzeye yakın sular daha çabuk kaynıyor. Üstteki su daha önce kaynayıp oluşan buhar basıncı sonucu kuyunun ağzına yükselmekte ve dışarı çıkmaktadır. Derinlerdeki sular basınç yüzünden kaynayamadığı için birden kaynamaya başlar ve çok kısa sürede buhar basıncı yüzünden kuyunun ağzından fışkırır.
Strokkur sıcak su kaynağı bölgesinde bulunan gayzer’de yerin altından 100 derece sıcaklıktaki su 30 metreye havaya fışkırıyor. Bu olay her 8-10 dakikada bir gerçekleşiyor dense de oradayken işin aslını gördük. Bazen saniye arayla ardarda fışkırabiliyor. Bunun gibi su fışkırtan başka başka kaynaklar vardır ancak bazıları yaşanan depremlerden dolayı yer değiştirmiş ve fışkıranlar şu an uykuya geçmiştir. Bunları zaten buhar yükselen su çukurlarından çok rahat anlaşılmaktadır.
Dünya genelindeki 1000 kadar gayzerin yaklaşık yarısı Amerika Birleşik Devletleri’ndeki Yellow Stone Milli Parkı’nda bulunuyor. Tüm gayzerler arasında en bilineni ise bu parkın içindeki Old Faithful’dur. Yine aynı park içinde yer alan Steamboat isimli gayzer ise yaklaşık 100 m ile şu an için en yükseğe su püskürten gayzerdir.
Gayzerlere Rusya, Şili, Yeni Zelanda ve İzlanda’da sıkça rastlanır. Ülkemizde ise gayzer bulunmuyor.
Gulfoss (Gayzer’den 10 km)
İzlanda dilinde foss şelale, gul altın anlamına geliyor. Gulfoss’un anlamı ise Altın Şelale. Golden Circle rotasının ismi de zaten bu şelaleden gelmektedir.
Hvítá Nehri’nin oluşturduğu bir şelaledir. Beyaz nehir üzerinde 2 basamaktan oluşuyor. Su 70 metre yüksekten akmaktadır. 2. Basamaktan sonra suyun düştüğü yer gözükmüyor. İzlanda da 10.000 üzerinde şelale vardır.
2,5 km uzunluğa ulaşan şelale 33 metre derinlikteki kanyona düşüyor. İlk düşüşü 11 metre ve ikinci düşüşü ise 21 metreden yapıyor. Yaz dönemi ortalama akan su saniyede 140 m³ kış dönemi ise 109 m³.
Şelalenin seyir noktasına çıkmanızı öneriyoruz. Skogafoss yarımadadan sonra İzlanda’da en fazla rüzgar yediğimiz bölgeydi. Kış dönemi burayı ziyaret edecekseniz çok sıkı giyinmeniz gerekiyor. Üst ve alt seyir teras noktaları bulunuyor. Bunların her ikisine de gitmenizi tavsiye ederiz.
Şelalenin Hikayesi
Baştan şunu belirtmekte fayda var. İzlanda’da hiç bir şelale devletin değildir.
Burası zamanında kişiye ait özel bir alanmış. Sahibinin kızı Sigríður Tómasdóttir buraya ziyaretler arttıkça insanları gezdirmeye başlamış. Ardından İngilizler buraya gelerek şelaleyi satın almak istemişler. Baba satmak istemiş ama kızı hiç istememiş.
Kızın kızı Sigríður Tómasdóttir’in anneden kalma miras payı olduğundan ve babanın payı az olduğundan kız burayı sattırmıyor. Ve gösterdiği azim sonucu sayesinde bu güzelim şelaleye baraj yapılamıyor. İzlanda halkı da bu direnişi onure etmek için kızın anısına Sigríður Tómasdóttir’in heykelini diktiriyorlar.
Şu an burası ekolojik dengenin korunması amacıyla devlet tarafından özel koruma altına alınmıştır.
Kerid Krater Gölü (Gulfoss’tan Kerid 57 km)
Kırmızı volkanik kayaların etrafını sardığı göz kamaştırıcı bir krater gölüdür. İzlanda’nın diğer krater göllerine kıyasla eşsiz güzelliği ile bilinen Kerid adeta İzlanda’nın nazar boncuğudur. Bilim insanlarına göre Kerid 6000 yıl önce meydana gelen volkanik bir patlamanın sonunda çökmüş bir magma odasıdır. Derinliği 55 metreyi bulan Kerid krater gölü rotanızda mutlaka olması gereken bir noktadır.
Hveragardi (Kerid’ten 25 km)
Yeşilliği ve kaplıca alanlarıyla meşhur olan bölgeden yılda binlerce turist gelip geçmektedir. Köydeki seralar nedeniyle buraya “çiçek köy” denilmektedir. Çok büyük bir jeotermal bölgedir.
2008 yılının mayıs ayında Güney İzlanda’yı sarsan büyük bir depremden sonra Hveragerdi’nin yukarısındaki bir tepede yeni bir kaplıca alanı ortaya çıkmıştır. Golden Circle rotasını yapacaksanız dönüş yolu üzerinde bu bölgeye gidip kendisini termal havuzlarda şımartabilirsiniz.