Kabakça Köy Müzesi

İstanbul Çatalca ilçesinin çok değişik bir köyüne yolumuz düştü. Köy bu neyi değişik olabilir ki diyeceksiniz doğru!!! Zaten köy değil köyde yer alan Kabakça Köy Müzesiydi değişik olan. Köy’e girmeden hemen yolun köşesinde tek katlı bir bina burası. Sahibi Seyfullah Oktay bizleri içtenlikle karşıladı ve bir yandan kendiyle ilgi bilgiler verirken bir yandan da müzesini tanıttı.

Seyfullah Oktay 27 yıl inşaat sektöründe çalışmış. Ancak el sanatları konusunda oldukça da becerili. Biblo maketler ve takı üzerine oldukça fazla el emeği göz nuru el sanatı ürünleri de bulunuyor. Müze’de ilk girdiğimiz oda onun çalışma odası oldukça kalabalık bir hobi oda. El işi yapmaktan gerçekten hoşlanıp hoşlanmadığını sorduğumuzda aldığımız cevap çok ilginçti. Alzheimer olmamak için bu işle meşgul oluyormuş. Mutlu olduğunda pembe, yeşil kızdığında siyah renkleri kullanıyormuş.

Hobi odasının hemen bitişiğindeki oda çok özel ve tarihi eşyaları içinde barındırıyor. Buradaki hiçbir ürünün sahibi yok bizdekilerin böyle olmayacağı ne malum diyerek hüzün içine girdiğimiz bir oda. Oda da eski Osmanlı Tapusu, Good Years ve Philips’in ayakkabı tabanları, eski arabasının pikap’ı, akordiyon, kore harbini dinlemiş radyo. Ürünlerin bir çoğu Seyfullah Bey’e verilmiş. O da bu eski ürünleri veren herkesin isimlerini tek tek üzerlerine yazmış.

Bu iki odayı gezdikten sonra yan taraftaki bölüme geçmeden öne ufak bir akvaryum var. Seyfullah Bey dereden tuttuğu balıkları burada besleyip büyüdüklerinde dereye tekrar geri atıyor. Amacı nesillerini yaşatmak.

Yan taraftaki oda da eşyalar de diğer odadakiler kadar değerli ve özeller. Çarıklar, eski paslanmış silahlar, kılıçlar, Demiryolları müdürünün çalışma masası feneri, tren fenerleri, eski diş çekme çekiçleri, pul koleksiyonları, para koleksiyonları, İngilizlerin tüfeklerin ucundaki demir parçaları (eskiden kadınları bununla öldürürlermiş), duvar saatleri, eski mısır patlatıcısı, kadın ve erkek ellikleri ve daha fazlasını görebilirsiniz.

Müzenin bahçesinde çınar ağacının gölgesinde kahvelerimizi içerek Seyfullah Bey ve eşinin güzel sohbetine doyamadık. Umarız bir başka sefere yolumuz yine buraya düşer.

Kendisi Trakya bölgesinde bu şekilde tek müze sahibi. Gelen ziyaretçilere tüm gönüllüğü ile sırf faydalı olabilmek adına müzesini hiç bir ücret talep etmeden gezdiriyor. Böylesi değerli eşyalar görmek ve müzenin sahibi Seyfullay Bey ile eşi Ayşe Hanım ile tanıştığımıza çok memnun olduk. Bu işe gönül vermiş birine eğer elinizde kullanmadığınız, evinizin en ücra köşesine öylece attığınız tarihi eşyalarınız varsa getirip vererek müzenin bir köşesinde sizin adınız ile yerini almasını sağlayabilirsiniz.

İletişim : 0532 415 09 47

Adres : Kabakça Köyü-Çatalca-İstanbul

More from the blog

Dolunayda Boğaz Turu

İki kıta arasından geçen muhteşem su yolu düşünün ve tam üzerinde süzülen en sevdiğimiz doğa harikası dolunay. İşte tam da böyle bir anda Keyifstyle yatı ile boğazın...

Şile Gezi Rehberi

Tarihi eski çağlara kadar uzanan Karadeniz'in kıyısında ufacık bir kasaba olan Şile'deyiz. Yapılan arkeolojik çalışmalar sonucu Şile'nin MÖ.12.000-6.000 arasında önemli bir yerleşim yeri olduğu, bölge tarihinin...

Çatalca

Villafe'de geçirdiğimiz güzel bir günün ardından havanın da şansımıza iyi olmasından faydalanıp Çatalca ve çevresinde gezilecek yerleri görelim istedik.Roma İmparatorluğu zamanında Metra diye anılan bir yer...

Villafe Butik Otel

Sıcak yaz günlerini geride bıraktığımız Eylül ayının ilk haftasında sonbaharın gelmiş olmasının bize verdiği o melankolik ruh halinin içinden çıkmak için kendimizi İstanbul’un yanı...