1979 yılında Unesco Dünya Miras listesine alınan Bouddhanath Stupa 100 metre çapı ve 40 metre yüksekliği ile dünyanın en büyük stupalarından biri olma özelliğine sahiptir. Pashupatinath tapınağının arka merdivenlerinden tapınağın arka tarafına geçip köprüden dümdüz ilerleyince yaklaşık yarım saat sonra ana cadde üzerinde bulunan Stupa’nın girişine vardık. Hem yol boyunca halkı daha yakından gözlemledik. Burada kadın erkek ayırımı yapılmaksızın herkes her işte çalışıyor. İnşaat işlerinde dahi kadın çalışanlar gördük. Küçük Tibet olarak bilinen muhit Kathmandu merkezinden 8 km uzaklıkta. Çin istalası sonrası gelen Tibetlilerin burayı kendilerine yerleşim yeri edinmesi sayesinde Tibet tarzı rahatlıkla görülebilmektedir. Bu yüzden Tibet budizminin de merkezidir.
Biletlerimizi aldıktan sonra Budizm’in otantik “Aum” müziği eşliğinde dünyanın en eski budist tapınağı olan Stupa ve üzerindeki Buda’nın gözleriyle karşı karşıya kaldık. Önce etrafı önceden keşfetme adına kısa bir gezinti yapıp kendimize oturup dinelenecek yer aradık. Cafe du Temple’da oturmaya karar verip şu meşhur Momo yemeğini burada yedik. Sebzeli momo yemeği tercih ettik ama çok beğendiğimizi söyleyemeyiz. Yemek sonra içtiğimiz masala çayı da çok acıydı. Mekandan memnun kalmadık.
Yemekten sonra stupa’nın çevresinde kora denilen saat yönüne dönülerek yapılan ibadetimizi stupa’nın dışındaki 150 adet dua çarkını çevirerek gerçekleştirdik. Ardından stupa’nın içini gezdik. Stupa’nın kapısından girer girmez solda büyük bir dua çarkı var. Yine soldan devam edip sarı merdivenlerden yukarı Stupa’nın üzerine çıktık. Hemen sağda 2 fil heykeli var, fillerin önünde fırın bulunuyor. Stupa’nın üstünde buda’nın gözleri halkı halen izlediğini ve tam ortasındaki 3. göz birliği temsil etmektedir. Yukarı doğru çıkan 13 altın renk halka ve ucundaki şemsiye Nirvana’ya ulaşmayı, aydınlanmayı ifade etmektedir. Bahsettiğimiz şemsiyeden aşağı doğru süzülen rengarenk bayraklar rüzgarla birlikte olan dansı bir harikaydı. Stupa’nın içerisinde 36 metre yüksekliğe sahip dua çarkı 5 y.y da Lichichivi kralı Manadeva tarafından yaptırılmıştır. Yine tapınağın içindeki devasa buda Maitreya’da görülmeye değerdir.
Stupa’nın karşısında Tamang Gompa var. Yapının önünde bulunan altın kaplamaya asılı çan ve binanın renkli duvarları görülmeye değerdir. Yapının en üst katından Stupa’nın manzarası ayrı bir güzeldir. Ocak ve Mart ayı arasında gerçekleştirilen Losar festivali ise oldukça renkli sahnelere ev sahipliği yapmaktadır. Bu festival yalnız yılbaşı kutlaması değil bir anlamda hayatın kutlamasıdır.
Giriş Ücreti : 150 rs.
Ulaşım : Ratna Park’dan mavi dolmuşlar ile Stupa’nın tam önünde inebilirsiniz. Pashupatinath tapınağından ise yürüyerek yarım saate sürüyor.
Konaklama : Stupa’nın çevresinde fazlasıyla otel bulunuyor. Bu bölgedeki otellerden birinde kalacaksanız size kaç gün kalacağınızı gösteren kağıt veriliyor ve bunun sayesinde Stupa’ya giriş ücreti vermiyorsunuz.