Aylar öncesinden arkadaşlarımızla yaptığımız Palamutbükü gezimiz için saat 22:00’de Anadolu yakasından Topçular – Eskihisar feribotuna ulaşıp feribota binmemizle yolculuk tam anlamıyla başladı. Sabah saat 08:00’de Datça merkeze vardık. Önce Kumluk plajında bulunan Amisos – Samsun pidecisinde kahvaltımızı ettik. Karadenizli biri olarak pideyi hiç sevmem ama yediğim en güzel pide buradaydı! Pidelerin ücreti 11-14 TL olarak değişiyor. Apart’a giriş saatimiz öğlen 12:00 olduğundan Amisos’un sahibi Bülent Bey’in tavsiyesi ile Orkinos Balık ve Deniz Malzemeleri isimli mağaza’ya gidip şnorkel ve paletlerimizi 250 TL’e aldık. Mağazanın sahibi bankadan emekli olup Datça’ya yerleşmiş, hobisini profesyonelliğe çevirmiş. Dalış ve balık malzemelerine ilişkin aradığınız herşeyi bulabileceğiniz bir yer. İletişim bilgisi : 0533 352 04 70 – 0252 712 22 92
Gerekli tüm malzemelerimizi aldık ve apartımız için Migros’tan alışverişimizi yapıp Palamutbüküne doğru yola çıktık. Palamutbükünde tüm apartlar denize yaklaşık 40 metre uzaklıkta. Bizim tercih ettiğimiz apart Bozalan Sahil Evleriydi. 2+1 için 220 TL ödedik. 1+1’in fiyatı 170 TL. Uzun yolun, uykusuzluğun verdiği yorgunluğu üzerimizden atmak için derhal eşyalarımızı aparta yerleştirir yerleştirmez hemen kumsala gittik. Kumsal boyunca tüm restaurantların masaları ve şezlongları var. Palamutbükü çok ufak bir sahil kasabası. 1 manav, 1 kasap, 2 bakkalı ve minicik limanı olan badem ağalarının eşsiz güzelliği için bol oksijenli her daim rüzgarlı olan bir koy.
Sabah kahvaltımızı apartta öğlen Sait kaptanın teknesiyle Palamutbükü çevresindeki birbirinden büyüleyici koyları gezip öğlen yemeklerimizi Çaylimanı, Kalamış ve değişik koylarda ve akşam yemeklerimizi Kardelen Restaurant’ta yedik. Sait Kaptan tatilimizin neşe kaynağıydı adeta. 61 yaşında, çıplak ayak gezen, çocuk bisikletine binen, her gün bir büyük içen yoksa köpek öldüren yeter ki içki olsun, 4 dili tarzanca konuşan çok sevimli pozitif bir insan.
Günlerimizi eşşiz turkuaz mavisi koylarda dalış yaparak, yüzerek, zıpkın yaparak, oltayla balık tutarak, sürme, sırtı, baragede ve bomba yaparak geçirdik. Ama keyif aldığımız yerlerden biri Çaylimanında geçirdiğimiz zamandı. Çaylimanı çok ufak bir koy tekneden yiyecek, içeceklerimizi, dolabımızı vs her şeyi kumsala taşıyıp deniz altı keşfimiz burada da devam etti. Yemek ve yüzme sonrası dinlenip plaj terlikleri ile dağ’a zar zor tırmanıp dalından kekik ve ada çayı topladım. Gerçi bizimkiler hazır satılıyor ne gerek var toplamaya diye beni caydırmaya çalışsalar da bu manzara eşliğinde kekik, papatya, adaçayı ve çeşit çeşit bitkilerin yaydığı güzelim kokular içerisinde dalından taze taze toplamak varken niye hazır alayım
Tatilimiz boyunca 1 gün tekneye binemedik. Fırtına çıktığı için denizsiz bir gün geçirmek zorunda kaldık. Biz de günümüzü Datça merkez,Hayıtbükü, Ovabükü’nü gezerek geçirdik. Fırtınanın yarattığı rüzgardan gezdiğimiz, oturduğumuz hiçbir yerden keyif alamadık. Ama yol boyunca ormanların arasından nefesimizi kesecek manzaralar eşliğinde geçmek en güzeliydi.
Datça tatilimizin son günü Kalamış isimli koy’a gittik. Koy’a en yakın ulaşım 3 km öteye kadar. Arabayı buraya kadar getirip sonra yola yayan devam etmek gerekli. Biz yine Sait kaptanın teknesiyle gittik. En kolayı bu denildi biz de bu yolu tercih ettik ama dedikleri kadar da kolay değilmiş. Kalamış’ta demir atıp erkekler kıyıya kadar yüzdü ve kayığı teknenin yanına getirdiler. Gerekli tüm malzemeleri özellikle Sait kaptanın rakılarını alıp kayığa yükledik. Kıyıya yanaşıp Efe Demir isimli kişinin sahibi olduğu bahçeye gittik. Adam buraya ufacık bir ev, havuz yapmış. Kendi ekip biçtiği sebze ve meyveler beslediği hayvanlarsa cabası. Menümüz bahçedeki sebzelerden ve tavuktan oluşuyor. Böyle güzel bir gün dün gece Orkunla benim tavlada yenildiğimiz ve ödemek zorunda olduğumuz 1 saatlik masaj ile yorgun argın bitti
Datça’da zaman geçirmekten sıkılmıyor insan. Yürüyüş severler koylar arasındaki patikalarda sporunu yapabilir. Denize girmeye doyduysanız Eski Datça, Menteşoğulları Beyliğinden kalan Hızırşah Köyü, taş evleri ile meşhur Reşadiye Köyü, Kızlan Köyündeki yel değirmenleri, Hayıtbükü, Ovabükü ve Palamutbükü gezilebilecek yerler arasındadır. Tekne turu için ister Palamutbükü isterseniz Datça limandan Mesudiye, Bozburun, Orhaniye, Selimiye, Knidos turlarına katılabilirsiniz. Yunanistan Symi adasına dahi Datça limandan turlar düzenlenmektedir. Symi adası turu kesin kalkışlı olmayıp ancak 8 kişi olduğunda tur düzenlenmektedir. Kişi başı 75 euro vizesi olanlar için, vizesi olmayanların ayrıca 55 euro vize ücretini de ayrıca ödemesi gerekmektedir.