Her gün farklı farklı yapılar, değişik inanışa sahip insanlar, ilginç ritüeller görmeye devam ederken bunlara yenisi eklemeye devam ediyoruz. Sırada Pashupatinath Tapınağı var.
Bagmati nehrinin kıyısında kurulu Nepal mimarisinin hakim olduğu, Tanrı Shiva’ya adanan Hindu tapınağıdır. Hindu olmayanların tapınağa girmesi kesinlikle yasak.
Tapınak bölgesine girişin paralı olmadığını sandığımız için para bozdurmaya gerek duymamıştık. Fakat 1.000 rs kişi başı giriş ücreti ile karşılaşınca exchange office de olmadığından tapınağın arka girişindeki ATM’den paramızı çekip biletlerimizi aldık. Bu arada yanlış anlaşılmasın 1.000 rs tapınağa giriş için değil yalnız ölüleri görmek, yakılışlarını izlemek, resimlerini çekebilmek için. Güzel para kazanma yöntemi: kim merak edip para vermez ki ölü yakılışını izleyebilmek için. Nehir kenarına (köprüye) vardığımızda 2 ölü yakılmayı bekliyordu. Biri nehrin tam kenarında diğeri bezlere sarılı halde merdivenlerin üstünde. Baştan sona yakılışı izlemek istediğimiz için sarılı olanın başına geçtik ve izlemeye koyulduk.
Ateşe verildiği ilk anlar
“Beze sarılı ölülün üzerine kırmızı tozlar serpip çiçek yaprakları dökülüyor. Sonra üzerindeki bez açılıp ölünün üzerindeki kıyafetler yırtılarak üzerinden çıkarılıyor ardından tekrar bezlerle kapatılıyor. Üzerine tekrar çiçekler konuluyor bu esnada biri dizili odunların üzerine yağları kırıp kırıp koyarken bir diğeri ise çalıları hazırlamakla meşgul oluyor. Tüm işlemler bittikten sonra 4 adam ölüyü kaldırıp odunların bulunduğu yere getirip üzerinde saat yönüne doğru defalarca döndürüyorlar. Bu aşamaya kadar herşeyi erkekler yapıyor. Odunlara yerleştirilen ölünün çevresine bu sefer bayanlar toplanıp onlar dönemeye başlıyor, dönerken de üzerine çiçekler atılıyor. Son görevi ise ölünün en yakını yapıyor. O kişide elinde yanan bir ateşle ile ölünün etrafında döndüktem sonra ağzından ateşe veriyor. En zor görev bu olsa gerek!”
Bundan sonra hemen nehrin kenarındaki diğer cenazenin başına geçtik. Bunda diğerinin aksine ölünün nehir suyuyla eli,yüzü, ayakları yıkandı. Elbiseleri görevliler tarafından aynı şeklide yırtılarak çıkarıldı. Ardından sedyeye konularak nehrin diğer tarafında götürüldü. Kast sistemi gereği varlıklıların ve yoksulların yakıldığı yerler ne yazık ki aynı değil. Bir önceki yakılıştan farklı olarak bu ölüde yakılmadan hemen önce tüm erkekler sıraya girip ölü yakıcısından avuçlarına su alıp ölünün ağzına döktüler ve para koydular.
Orkun da eksik kalmadı tabi
Tapınağın olduğu tarafta nehrin kenarında bulunan 2 katlı bina ölmeyi bekleyenlerin yaşadığı ev. Ölmeyi bekleyen yaşlılar ya da ölüm döşeğindekiler buraya gelip yaşıyor ve ziyaretlerine ailelerinden başka kimse kabul edilmiyor. Son cenazeyi izlerken üzerinde ameliyat kıyafetleri olan oksiyen maskesi takılı, sedye üzerinde taşınan orta yaşlı bir adamın bu eve getirildiğine şahit olduk. Büyük ihtimalle son saatleriydi
Tapınağın hemen karşı tarafında topluca piknik yapanları gördük. Bunlar kendi ölülerinin yıldönümünde buraya gelip onları anıyorlar.
Hindistan’daki hengamenin aksine burada insanlar yakınlarını yakmadan önce tüm ritüellerini eksiksiz ve duygusal olarak yerine getiriyorlar. Kadınlar daha duygusal oldukları için cenaze de ağlayıp sızladıkları için ölünün ruhunu rahatsız etmesin diye Hindistan’da bu işlemler esnasında bulunması yasak iken Nepal’de kadınların bulunması yasak değildir. Nepal’de kadınlar cenazeye katılır ama hiçbir işleme karışmazlar. Arakada oturup izlerler. Yakılmadan önce son kez ölünün etrafında dönüp ona çiçekler sunar, ayak ucunda eğilip son vedaşmalarını yaparlar.
Hindistan’daki de hinduizm Nepal’deki de. Hindistan’da yakılan sanki ölü değilde değersiz bir şeymiş gibidir. Duygusuz, acele yapılan yakma işlemi ile Nepal’deki ciddi anlamda farklıdır. Olurda yolunuz Nepal’e düşerse Pashupatinath Tapınağındaki hinduizmin en önemli ritüelini izlemeyi sakın kaçırmayın. Bu ritüellerin her aşamasını yakından gözlemledik. Kimse niye resim çekiyorsun diye uyarmadı. Herkes kendi aleminde . Adamın anası, babası ölmüş kendi acısını yaşarken biz resim çekiyoruz, onlar resmen bizi görmemezlikten geliyor. Biz de hiçbir mantığı olmayan bu geleneğe anlam vermeden, şaşkın şaşkın aramızda konuşmaya başlıyoruz. Sevdiğin kişi, annen, baban, kardeşin, eşin, dostun her kimse gözlerinin önünde kül olup yok oluyor ve herkes sessiz sedasız ağlamadan, sızlamadan izliyor. Aslında ağlama ve sızlanma olmaması en doğrusu, e peki ya dna testi gerekirse ne olacak?
Tapınak kompleksi koruma altına alınmıştır. Çevresinde yeni yeni yapılar inşa edilmeye başlanmış. Nehrin suyu artık akmak yerne durma kıvamında olduğundan iyileştirme çalışmaları ilerleyen yıllarda nehrin daha sulak ve çevrenin daha yeşil olmasına katkıda bulunacak. Kompleks içerisinde nehrin karşısına geçip merdivenleri tırmanmaya başlıyoruz. Çevrede mağaralar, tapınaklar içinde yaşayan sadhulara rastladık.
Tepeye vardığımızda sanki terk edilmiş tapınak bölgesine vardık. Maymunlar ve bir kaç kişi dılında kimsenin olmadığı sessiz sedasız, tam dinlenmelik bir yer. Ama çevredeki maymunlara dikkat, çantanızı veya yiyeceklerinizi elinizden bırakmayın.
Ulaşım : Ratna Park’dan mavi dolmuşlar ile 20 rs. ücret ödeyerek 20 dakikada varmak mümkündür. Otobüsten inince karşıya geçip sokak içinden dümdüz devam edince tapınağa varılıyor.