Karabük iline bağlı Müze Kent Safranbolu Batı Karadeniz bölgesinde yer alan bir Osmanlı kentidir. Safranbolu deyince ilk akla gelen muhakkak masal diyarı şehrin ahşap şirin evleridir.
Gezimanya.com ve Safranbolu Belediyesi işbirliği ile gerçekleştirilen blogger etkinliğinde Safranbolu gezisi gerçekleştirdik. Defalarca planlayıp her seferinde çıkan bir aksilik sonucu gidemediğimiz Safranbolu’ya bu etkinlik sayesinde gitmiş olduk.
Safranbolugezi rehberi ile Safranbolu tarihi, Safranbolu evleri, Safranbolu’da gezilecek yerler, Safranbolu’da ne yenir gibi detaylara değineceğiniz.
Safranbolu Tarihi
Homeros’un İlyada destanında Paphlagonya olarak adı geçen şehrin tarihinin M.Ö 3000 yıllarına kadar dayandığı tahmin edilmektedir. Safranbolu bölgesindeki en eski uygarlık gasgaslardan oluşup egemenlik sırasıyla Hititler, Dorlar, Kimerler, Romalılar, Selçuklar , Çobanoğulları ve Osmanlılara geçmiştir. Bunca uygarlık içinde Safranbolu kültürel ve diğer zenginlikler açısından en iyi dönemini Osmanlı döneminde yaşamıştır. Ve yine yılları boyu bölgedeki egemen uygarlıklar değiştikte ismi de sürekli değişikliğe uğrayan Safranbolu sırasıyla şu isimleri almıştır; Dadybra, Zalifre, Taraklı, Borglu, Zagfiran Benderli, Zağfiranbolu ve son ismi 1940 yılından sonra Safranbolu olmuştur.
Osmanlı’nın egemenliğinden sonra (17. yy’da) Safranbolu, İstanbul-Sinop kervan yolu ve tarihi ipek yolu üzerinde konaklama merkezi olmasıyla ekonomik ve kültürel olarak en yüksek dönemini yaşamış olmakla beraber ticarette gelişmiştir.
Safranbolu’nun en bilinen yanı ise Osmanlı mimarisinin hakim olduğu eski evlerdir. Eski evleri, konakları dışında tabi han, hamam, cami, çeşme gibi yapılarda göz ardı edilmemelidir. Geçmiş ile bugunü bir arada yaşatmayı vaat eden şehir sizlere kültür turizmini aynı zamanda sanatla harmanlanmış bir tarih sunmaktadır. Dünyanın en iyi korunan 20 kentin biri olan Safranbolu 17 Aralık 1994 yılında Unesco Miras Listesine alınmıştır. Kent için koruma altına alınmış yapı sayısı 1117’dir.
Safranbolu Evleri
Şehirde 17. 18. ve 19. yy’da yapılmış olan 2000 tane evden 800 tanesi bugün koruma altındadır. Türk-Osmanlı mimarisi Safranbolu evlerinin en güzel ve nadide örneği ise Kaymakamlar Evidir. Safranbolu evlerinin en büyük özelliği hiçbir evin birbirinin ışığını kesmiyor olmasıdır. Evlerin yapısı ve özelliği o evde yaşayan ailenin nüfusu, maddi durumunu gibi unsurları anlamamıza yardımcı olmaktadır. Her evin haremlik selamlık bölümü olduğu gibi evlerin ahırları evin alt katındadır. Cumbalar ise Safranbolu evlerinin bu derece güzel olmasını sağlayan bir diğer özelliğidir. Zeminden ilk kata kadar tüm Safranbolu evleri taşlık olup bundan sonraki tüm katlar ahşaptan yapılmadır. Evin dış bölümünde tavandan sarkan geyik boynuzları nazara karşı korunmak amacıyla asılmaktadır.
Safranbolu evlerinin yanı sıra kent diğer doğa güzellikleri ile de meşhurdur. Kanyonlar şehri olarak da tabir edebileceğimiz Safranbolu’da kanyonlar, mağaralar, yaylalar ve arkeolojik alanlar da görülmesi gereken diğer güzelliklerdir.
SAFRANBOLU’DA GEZİLECEK YERLER
– Hıdırlık Tepesi : Kenti panaromik açıdan görüp, çay bahçesinde içeceğinizi Safranbolu evlerine nazır içip keyif yapabileceğiniz bir tepedir. Giriş ücreti 1 TL.
– Kaçak (Lütfiye) Cami : Akçasu Mahallesinde Akçasu Deresi üzerine yapılan cami
– Ulu Cami : Rumlar tarafından 1872 yılında kilise olarak inşa edilen yapı günümüzde cami olarak kullanılmaktadır. Caminin çevresinde yer alan Papazın Konağı ve Skalion Binası da kesinlikle görülmelidir.
– Safranbolu Uçağı : Hıdırlık Seyir noktasından gözüken Zafranbolu isimli uçak 1928-1930 yıllarında Safranbolu halkının yardımları ile satın alınmış ve 30 Ağustos 1931 yılında Hava Kuvvetlerine hediye edilmiştir.
– Güneş Saati : Köprülü Mehmet Paşa Camisinin avulusunda yer almaktadır. Mermer üzerine yapılan saat ne yazık ki yeteri kadar korunmamaktadır.
– İzzet Mehmet Paşa Cami
– Cinci Han : Ziyaretçilerden 1 TL alınarak gezilmesine izin verilen yapıda 2 gece konakladığımız için bu ücretten muaftık 2 katlı taş yapı 62 odadan meydana gelmiştir.
– Belediye Binası : Köprülü Mehmet Paşa’ya giden sokak üzerinde oldukça şirin ve dikkat çekici bir yapıdır.
– Kaymakamlar Evi : Geleneksel Safranbolu evlerinin en iyi örneği olan Kaymakamlar evi restore edilerek müze haline dönüştürülmüştür. 3 kattan oluşan ahşap yapı görülmeye, gezilmeye değer bir yapıdır.
– Eski Hükümet Binası – Tarihi Kent Müzesi : Kentin tepesine konumlandırılmış yapı kent sakinlerinin yardımları ile 1904-1906 yıllarında inşa edilmiştir. 3 katlı kesme taştan yapılmış olan yapı Müze olarak hizmet vermekte ve Safranbolu tarihinden, Osmanlı eserlerine, Safranbolu el sanatlarına kadar pek çok eseri 4 TL giriş ücreti ödeyerek görebilirsiniz.
– Saat Kulesi – Cezaevi Binası : Kent Müzesinin arkasındaki alandadır. 12 metre uzunluğundaki saat kulesi 1797 yılında Sadrazam İzzet Paşa tarafından yaptırılmıştır. Kulenin saati ise Londra’dan getirtilmiş olup halen çalışmaktadır. Dilerseniz kuleye çıkıp saatin mekanizmasına yakından bakıp inceleyebilirsiniz.
– Kileciler Gezi Evi Müzesi
– Mümtazlar Evi Müzesi
– Karaüzümler Evi Müzesi
– Demirciler Çarşısı
– Yemeniciler Arastası : 48 adet küçük ahşap dükkanlar ile çevrili çarşıdır.
– Kristal Cam Teras
– İncekaya Su Kemeri : Tokatlı kanyonu üzerine Sadrazam İzzet Paşa tarafından şehre su taşımak amacıyla yapılmıştır. 6 kemere sahip olan İncekaya Su Kemeri 116 metre uzunluktadır. Önceleri girişine izin verilen kemer bir çok intihar girişiminden sonra ziyarete kapatılmıştır.
– Tokatlı Kanyonu : Yılların vermiş olduğu bir süreçte zamanla aşınan kireç taşlarının aşınması sonucu meydana gelen Tokatlı Kanyonu yürüyüş parkurları, piknik ve binicilik alanları ile doğa severlere kucak açıyor.
– Bulak Mencilis Mağarası : 6042 metre uzunluğu olan mağarasının yalnızca ilk 400 metresi geziye açıktır. Mağaracılık sertifikanız varsa mağaranın tümünü gezebilirsiniz. Türkiye’nin 4.büyük mağarası olan Bulak Mencilis ilk 400 metre gezilebilir yeri ile de kesinlikle mutheşemdir. Mağara giriş yapabilmek için onlarca basamak merdivenleri tırmanacağınızı hatırlatırız!
– Safranbolu Yörük Köyü : Safranbolu gezimizin son günü Yörük Köyünü ve bu köydeki halen yaşamın sürdüğü (8.kuşak) 150 yıllık Yörük Evini gezdik. Yörüklerin çadır hayatını bırakıp bu evleri nasıl yaptıkları anlatıldıktan sonra sırasıyla önce misafirlerin ağırladığı oda ile gezimiz başladı. Bu odada en dikkat çekici obje tavanda asılı duran 125 senelik bir cam küre. Dışardan gelen ışığın ve akşamları gaz lambalarının ışını yansıtmaya da yardımcı oluyor. 1878 senesinde yapılmış olan duvar işlemeleri yumurta akı, keçi kılı, kil, kireç ve zeytinyağı karışımından yapılmıştır. Bugünün saten boyası da denilebilir. Ev içinde duvarda gördüğümüz saat figürü ise boyalamar bittikten sonra yapılmış olup o anki saat oraya işlenmiştir. Her oda da dolaplar içinde banyo olması da oldukça dikkat çekici bir detay. Kalabalık aile oldukları için her oda onlar için yaşam alanı olduğundan mutlaka oadalara banyo yapılmış. Zemindeki ahşaplar 60*60 genişliğinde ahşaplar ne kadar geniş olursa o kadar zenginlik belirtisiymiş. Yörükler Bektaşi kültürü ile yetiştiklerinden ev içinde Bektaşi figürlerini (hayat ağacı, çarkıfelek vd) görebilirsiniz. Zamanında yaşadıkları felsefeyi, kültürü figürler ile günümüze kadar getirmişlerdir. Oda mahremiyeti için yapılmış kapılar.Eski mutfak eşyalarının sergilendiği minik oda da nar suyu sıkma aletleri, su testisi, semaver, yer sofrası, hamur teknesi, bakır maşrafa, su kapları, bakır sahanlar ve buna benzer pek çok şey bulunuyor. Ufak odanın ardında çalışma odasını gezdik. Osmanlıca kitaplar, Osmanlıca Fransızca sözlükler bulunuyor. En yeni kitap 1732 yılına aittir. Hemen sonra başka odaya geçtik. Bu oda da buğday saplarından yapılan orjinal rüzgarlık, 100 senenin üzerinde perdeler, kapının üzerinde farsça bir dua, İstanbu manzaralı bir resim, Osmanlı’nın Japonya açıklarında batan Ertuğrul gemisinin resmi, Ali’nin kendi cenazeni taşırken betimlenmiş çok eski bir cam vitray bulunmaktadır. Yörük evini gezdikten sonra çamaşırhane’yi de ziyaret edip Yörük usulü ıspanaklı gözleme, ayran ve baklavamızı yiyerek Safranbolu gezimiz sonlandı.
Kristal Cam Teras, Bulak Mencilis Mağarası, Tokatlı Kanyonu ve Yörük Köyüne toplu taşıma bulunmadığı için taksi ile ulaşımınızı sağlamak zorundasınız!
Safranbolu’da Gezilecek Kanyonlar, Yaylalar, Mağaralar
Tokatlı Kanyonu
Tokatlı Kanyonu – Taş Köprü
– Tokatlı Kanyonu
– Düzce Kanyonu
– Sırçalı Kanyonu
– Sakaralan Kanyonu
– Bulak Mencilis Mağarası
– Ağzıkara Mağarası
– Hızar Mağarası
– Ulu Yaylası
– Sarıçiçek Yaylası
– Sorkun Yaylası
– Boduroğlu Yaylası
Safranbolu Hakkında Kısa Kısa Bilgiler
– 19. yy’da Osmanlı Döneminde Kastamonu’ya bağlı olan kent Cumhuriyet döneminde Zonguldak’a daha sonrasında 1937 yılında kadar Safranbolu’ya bağlı Öğlebeli Köyünün bir mahallesi olan Karabük’ün 6.Haziran.1995 yılında il olması ile Karabük’ün bir ilçesi olmuştur.
– Duvarlarında Roma yazıtları olan Ulu Camii eski Ayastefanos Kilisesi dünya üzerinde islamiyet harici figürler içeren tek camii’dir.
– Safranbolu’da bakırcı ustaları ocakta biriken külleri atmayıp kalaycı komşularına verirlermiş. “Komşu komşunun külüne muhtaçtır” deyimi de buradan gelmektedir.
– Kurtuluş Savaşı sırasında Türk ordusunun ayakkabı ihtiyacının % 40’ı Safranbolu yemenicileri tarafından karşılanmıştır.
Mutlaka Gidin, Görün, Deneyimleyin
– Yörük Köyüne gidip Yörük gözlemesi yiyin.
– Bulak Mencilis Mağarasını gezin.
– Hıdırlık Tepesinde tarihi Safranbolu evlerini fotoğraflayın.
– Tarihi Cinci Han Hamamına gidip temizlenip, paklanın
– Safranbolu baklavasını yememezlik yapmayın. Eski Çarşı’da bulunan Kazanocağındaki restaurant şiddetle ve ısrarla tavsiye edilir.
– Golf araçları ile Eski Çarşıyı gezin. Küçük tur (34 dk) 15 TL, Büyük tur (1 saat) 25 TL, Tam tur (1.30 saat) 35 TL. Fiyatlar kişi başıdır.
– Yemeniciler Arastasında Boncuk Cafe’de ne bulursanız için. Kahvesi ve yanında servis edilen enfes osmanlı şerbeti ile damla sakızlı su, karışık bitki çayı, dut çayı, sahlep’i herşeyi mi güzel olur.
– Safranbolu lokumlarından satın alın hatta eşe dosta hediye almayı da ihmal etmeyin Kilosu yerine göre 10 TL ila 18 TL arası değişmektedir.
– Ekmek mayası ile yapılan cimitsiz simidi ve yanına Bağlar gazozunu deneyin.
– Kaymakamlar Müze Evini gez. Özellikle girişteki orjinal kapıyı görün ve açmayı deneyin.
– Kristal cam terası merak ettiğiniz için değil sırf fotoğraf çekilmek için gideceğiniz için fotoğrafınızı çekilir çekilmez İncekaya Su Kemerine doğru yürüyüp buraya giriş yasak olduğundan uzaktan burayı fotoğraflayıp Tokatlı Kanyonunda 3 km yürüyüş yapın.
SAFRANBOLU’DA NEREDE KALINIR
Safranbolu gezimizde konaklamamızı Cincihan Otelinde yaptık. Otel yapı olarak çok farklı ve göze çarpıyor. Ancak bir çok eksik yanı var. Safranbolu’ya gitmeden önce konaklama için yaptığınız araştırmalarda Cincihan’ın görsellerine pek aldanmamalısınız. Şöyle ki;
Kışın gidecekseniz şunu bilmelisiniz: Odaların bazıları çok güzel ısınıyorken bazı odalarının petekleri sorunlu ve çalışmıyor. Bu odalardan birine düşecek olursanız gece donmaya hazır olun!
Odamızda ilk gün saydam denecek kadar incelikte terliklerimiz vardı. Fakat ertesi gün odayı temizledikten sonra terliklerimiz alınmış ve yerine yenisi konmamıştı. Burada konaklayacaksanız yanınıza terlik almanızı öneririz.
Otel yemeklerini nasıl anlatsak bilemedik şimdi 🙂 Dışarıdan simit yiyin ya da aç kalın daha iyi.
Odalarda sıcak su yok. Ilık su var!!! Tüm gün ayazda gezdikten sonra şöyle odama gidip kaynar suyun altına gireyim diye sakın hayal kurmayın.
Safranbolu konaklama için tavsiyemiz kesinlikle Konaklar olmalı. Hem ortam daha sıcak hem de Tarihi Safranbolu Evleri içinde bir kaç gününüzü geçirmiş olursunuz.
Önemli Telefonlar
– Safranbolu Belediye Başkanlığı: 0 370 712 41 14
– Safranbolu Turizm Danışma: 0 370 712 38 63
– Safranbolu Devlet Hastanesi: 0 370 712 11 88