Selimiye Köyü

Ülkemizde sahil köyleri denilince tabi ki herkesin aklında Ege gelir. Çoğumuzun aklına da Bodrum-Marmaris ve Çeşme gelmektedir. Bu 3 turistik beldenin ortak özellikleri eğlence ve doğa zenginliği olsa da Marmaris’i bunlardan ayıran Akdeniz’e yakınlığından dolayı daha sıcak bir iklim ve eşsiz güzellikteki köyleridir.

Daha önce Marmaris’e gitmiş ancak köylerini gezme fırsatı bulamamıştık. Rotamız dost sohbetlerinden duyduğumuz ballandıra ballandıra anlatılan Selimiye Köyü ve civar köyleriydi. Genelde yaptığımız gibi rezervasyon yaptırmadan nasılsa yer buluruz mantığıyla Selimiye’ye vardık. Fakat ne büyük hata yapmışız. Hiçbir pansiyonda ve otelde yer bulamadığımız gibi Selimiye’nin en meşhur restaurantı olan Sardunya Restaurant’ta da yer bulamadık. Restaurant ancak 10 gün sonraya gün verebiliyordu.

Yıllardır gezmenin tecrübesi ile kalacak yer ayırt etmemeyi öğrenmiştik. Aracımızı park edip Selimiye sokaklarında yürürken hem esnafla sohbet ettik hem de kendimize kalacak yer aradık. Nihayet kendimize bir restaurant’ın üst katında 2 kişilik oda bulabildik. Üstelik hem merkezi hem ekonomik hem de tertemizdi. Odaya yerleştiğimiz gibi Selimiye limana gittik. Zaten Selimiye merkez dedikleri yerde burası oluyor. Bir yandan yürüyor bir yandan da birbirimize nasıl yani diyerek bakıyorduk.

Tüm mekanların kalabalık, sokakların cıvıl cıvıl, insanların son derece şık olduğu çok kaliteli bir tatil köyü. Her ne kadar oteller ve pansiyonlar denize sıfır olsa da açıkçası Selimiye denize girmek için uygun bir yer değil. Kumsalın olmaması, her yerde tekne ve yatların demirlenmiş olması, restaurantlar’a ait masaların deniz kenarında bulunması denize girmeye birer engel. Bu durum Selimiye’ye gelip tatil yapmak için bir engel değil elbette. Çünkü Selimiye dışında buraya çok yakın mesafelerde arabayla rahatlıkla gidilebilecek koyler mevcut. Üstelik giriş parası da yok.

Sabah kahvaltı sonrası Selimiye çevresindeki koylardan birine gidip akşama kadar denizin tadını çıkararak, ağaç altında hamakta yatarak, kitabınızı okuyarak, balığınızı yiyerek, içkinizi muhteşem manzara karşısında yudumlayarak unutulmaz bir vakit geçirebilirsiniz. Egenin sonuna yaklaştığınız için denizin daha da sıcak olduğunu belirtmek isteriz.

Gün sonunda tekrar Selimiye’ye gelip akşam tercihinize göre ev yemekleri, mantı, balık ürünleri yiyebilirsiniz. En önemlisi ise akşam yemeği üzerine Paprika’da talı yemeniz olacaktır. Paprika yazımız için buraya tıklayabilirsiniz.

Kısaca Selimiye tarihi geçmişi, tarihi mirası olmayan, gece eğlencesinden uzak, sessizliği sakinliği ile ziyaretçilerine huzur ve dinginlik bahşeden sevimli ufacık ve turistik bir tatil köyüdür.

Dostlarınızla, ailenizle kısaca sevdiklerinizle tüm yılın üzerinizde biriken yorgunluğunu ve stresini atabileceğiniz muhteşem bir yerdir.

 

More from the blog

Dalyan’da Gezilecek Yerler

Dalyan, İztuzu, Çamur banyosu, Kaunos Antik Kenti, Kral Mezarları, carettalar, mavi yengeç; Bunları bilmeyen yoktur sanıyoruz. İlk evlendiğimiz yıllar Türkiye’yi karış karış gezerken yolumuz...

Fethiye Gezi Rehberi

Fethiye gezi rehberi ile Türkiye'nin en iyi tatil bölgesinden biri olan bu bölgeye gitmeden önce bilgi sahibi olmanız ve Fethiye planlamanızı daha iyi yapmanız...

Datça’nın Koy ve Plajları

Dik kayalarla çevrili Datça yarımadasında 78 tane birbirinden ayrı güzelliğe sahip bük vardır. Koyların hepsinde olmasa da bazıları çok güzel ve uzun kumsallara ev sahipliği yapmaktadır....

Datça Yarımadası

Datça Yarımadasına önce Karlar ve ardından sırasıyla Mısırlılar, Hititler, İskitler, Asurlular, Dorlar, Persler, Sparta ve Atinalılar, Büyük İskender, Romalılar, Bizanslılar, Selçuklular ve son olarak Osmanlıların...