Slav dilinde sınır ülkesi anlamına gelen Ukrayna’nın en güzel, en tarihi, en şirin şehri olan Lviv’e çok güzel ve bir o kadar eğlenceli gezi gerçekleştirdik. Makalemiz sayesinde Lviv’de gezilecek yerler, Lviv’de görülecek yerler, Lviv’de nerede yemek yenir, Lviv’de ne yenir, Lviv’de nerede konaklanır, Lviv gece hayatı ve Lviv tarihi hakkında oldukça detaylı bilgi sahibi olacaksınız. Seyahat için yolda olmak Gezgin Çift’in vazgeçilmezidir. Uçak biletlerini de uyguna mal edince ve Ukrayna da Türklerden vize istemediği için koyulduk Ukrayna’yı keşfetmeye.
National Geographic’e göre Lviv en iyi 12 kış destinasyonları listesinde yerini alan bir şehir olduğu için bizi kendine daha da bir çekmedi değil. Şehrin kendisi mimarisi ile göz kamaştırıcı güzelliğe sahiptir. Fakat kar yağdığında ise şehrin büründüğü beyazlık insana kendini masaldaymış hissi uyandırmaktadır.
Lviv 13.yy’da Galiçya Prensi Danylo Haltsky tarafından Ukrayna’nın en batısına kurulmuş güzel mi güzel bir şehirdir. Prens, oğlu Lev’in ismini bu şehre vermiş Lev’in rusça anlamı da aslan olduğu için aslanlar şehrin simgesi olmuştur. Şehirde yüzlerce aslan heykeline rastlamak mümkündür.
Galiçya, Avusturya, Polonya ve Sovyet Rusya’nın hüküm sürdüğü ülkenin köklü tarihe sahip olmasıyla beraber yapılar da bundan nasibini almıştır. Şehrin diğer bilinen isimleri Lviv, Lwow(polonyaca), Lvov (rusça) ve Lemberg (avusturya dönemi)’dir.
Lviv yüzyıllardan bu yana Polonya, Viyana ve en son Ukrayna’nın izlerini görebileceğiniz bir kültür şehridir. Tarihi yapıları, arnavut kaldırımlı sokakları, otantik tramvayları, orta çağ kostümlü kızları ile kendinizi farklı bir dünyada hissedebileceğiniz bir şehirde oldukça keyifli vakitler geçireceğinizden emin olabilirsiniz.
Lviv tarihi bölgesi – Lviv Oldy City 1998 yılında Unesco tarafından koruma altına alınmıştır. Yakın tarihte de Euro 2012 Futbol Şampiyonasına ev sahipliği yapmıştır. Lviv eski şehir 1256 yılında kurulmuştur. Bu bölgede pek çok tarihi anıt, müze,yapı, cafe ve restaurant bulabilirsiniz.
Lviv Polonya sınırına sadece 70 km uzaklıkta olduğu için bu şehre gelen ziyaretçiler dilerse günü birlik Krakow şehrine de gidebilir.
Lviv’de Görülecek Yerler
Leopold Von Sacher – Masoch : Kürklü Venüs isimli romanının yazarı ve mazoşizmin babası olarak bilinen Leopold Von Sacher’in heykeli. Adres :Serbska St. Masoch Cafe’nin Önü.
Apteka Museum – Ecza Müzesi : Eczane olarak 1735 yılında eczacı Notorpom tarafından kurulmuştur. Adres: Drukarska St.
Armenian Cathedral – Ermeni Katedrali : Ermenilerin Lviv’e yerleşimi 14.yy’a dayanır. Yerleşir yerleşmez Ermeniler burada kendi mahallelerini ve 1370 yılında da kendilerine ufak bir kiliseyapmışlardır. Bu kilise Batı Ukrayna’daki eski ermeni diyasporasına uzanmaktadır. Kilisenin orjinal yapısı 1527 yılında çıkan yangın sonucu ciddi zarar görmüştür. Kilisenin orjinal çan kulesi 1571 yılında monte edilmiş sonrasında kuşatma ile kule Türkler tarafından yıkılmıştır. Yıkılan çan kulesi 19.yy’da restore edilerek tekrar eski yerine kavuşmuştur. Kilisenin bugünkü halinde eski rus, gotik ve ermeni mimarinin hakim olduğu oldukça bellidir. Ukrayna’da 150.000’den fazla Ermeni yaşamakta aynı zamanda sovyet döneminde de bir çok Ermeni Lviv’de yaşamış olduğundan Armenian Cathedral ermeniler için oldukça önemlidir. Adres: Virmenska St, giriş ücretsiz.
Arsenal Museum : Arsenal 16.yy’da rönesans döneminin savunma yapısı olmuştur. Müze 13. ve 20. yy başına ait yaklaşık 40 ülkenin sahibi olduğu silahların ve savaş kıyafetlerinin sergilenmekte olduğu bir müzedir.
St.Peter and Paul Church of the Jesuit Order : Lviv şehrinin en büyük kiliselerinden biri olup 1610-1630 yılları arasında barok mimari ile yapılmıştır. 41 mt uzunluğa, 26 mt yüksekliğe ve 22,5 mt genişliğe sahip kiliseye 5.000 kişi sığabilmektedir. Hazır yapıdaki barok mimariden bahsetmişken şunun da altını çizmek isteriz; Lviv şehrine ilk barok mimariyi getiren kişi İtalyan Jacomo Briano’dur. Adres : Teatral’na St, giriş ücretsiz.
Lviv Tarih Müzesi :Bu alımlı yapı Rynok meydanında bulunuyor. 19. yy’da inşa edilen yapı şehrin en eski ve en etkileyici müzelerinden bir tanesidir. Müzede sergilenen eserler 16. ve 18. yy’lara ait olmak üzere toplam 300.000’den fazladır. Müze tüm bu eserler dışında Italian Courtyard diye bilinen avlusu ile de meşhurdur.Ziyaret Günleri ve Ücreti : Çarşamba günleri hariç 10:00-17:30 arası kişi başı 10 UAH.
Dominican Katedrali ve Manastırı : Lviv’in en eski yapılarından olup aynı zamanda en dikkat çekici yapısıdır. Katedralin kuruluş tarihi 12.yy yarısı ila 13.yy’a dayanmaktadır. Bakımsızlıktan yıkılmak üzere olan Eski Dominic Katedralinin üzerine mühendis ve mimar olan Jan de Witte’nın mimari planına göre 1749 yılında yeni bir kilise inşa edilmiştir. Ve bunun yapımı tam 10 yıl sürmüştür. Adres: Museina Meydanı, giriş ücretsiz.
The Assumption Church : Kilise rönesans mimarisinin en canlı örneğidir. Kilise ilk olarak 1344 yılında ahşaptan yapılmış ancak 1350’de Polonya feodal hükümdarlarının Lviv’e saldırması ile yangın sonucu zarar görmüştür. Ardından 1421 yılında taş kullanılarak tekrar yapılmıştır. Sonraki yıllarda 2 kez daha yangın yüzünden zarar gören yapı son olarak 1591 yılında inşa edilmiştir. Kilisenin içine girip vaktinizi boşuna harcamayın. İçeride yalnız ufak bir ibadet odası ziyarete açık olduğundan dışını görmeniz yeterlidir. Ruska sokağının girişindeki kiliseye giriş ücretsiz.St. Nicholas Kilisesi : 13. yy’ın Ukrayna mimarisinin en güzel örneğine sahip yapı bir ortodoks kilisesidir.
Rynok Meydanı : Market Square olarak da bilinen Rynok meydanı şehrin kalbinde yer alıyor. Meydan toplamda 44 ev ile çevrelenmiştir. 1998 yılında Unesco Miras Listesine alınan meydanın 16. ve 20. yy’a ait mimarisi içinde keyifli vakit geçirebilir, cafelerinde oturup kahvenizi yudumlayıp çevreyi izleyebilirsiniz. Meydanın tam ortasındaki Belediye Binası çevresindeki 4 heykel (Diana, Neptune, Adonise, Amphitrite) görülmelidir.
Opera House : Avrupa’nın en güzel opera binalarından biri olan Lviv Opera House adeta şehrin sembolik yapısıdır. Opera binasının hikayesi ise çok ilginçtir. Opera yapımı için düzenlenen yarışmada binayı yapacak olan mimar Zygmunt Gorgolewski seçilir. Ancak mimarın binayı nehir üzerine yapacak olması tartışmalara yol açmıştır. 1897 yılında inşasına başlanan Opera Binasının yapım süreci boyunca söylentiler ve dedikodular alıp başını gitmiştir. Mimar yapının tamamlanmasına göremeden 1900 yılında vefat etmiştir. Aradan onlarca sene geçmesine rağmen ve onca dedikodu üstüne yapı halen dimdik ayakta, 1200 kapasitesiyle sanat severlere bir araya getirmeye devam etmektedir. 29 Ocak günü izlemeye gittiğimiz G.Verdi’nin Nabucco eseri sayesinde hem güzel bir opera izleme hem de Opera Binasını yakında görme şansımız oldu.
Bira Müzesi
Memorial Museum
St.George Katedrali : 1744-1760 yılları arasında inşa edilmiş Rokoko mimarisinin en iyi örneklerinden olan bir Rum Katolik Katedralidir. Katedral Ukrayna’nın Michelangelo’su olarak bilinen heykeltıraş Johann Pinzel tarafından süslenmiş heybeti ve güzelliği ile insanı büyülemesiyle ön plandadır. Giriş ücreti olmayan Katedral’e şehir merkezinden 20 dakikalık bir yürüyüş ile rahatlıkla varılabilir.
Danylo Halytsky Heykeli : Lviv’in kurucusu Prens Danlyo heykeli Bernardine Kilisenin hemen ilerisinde bulunuyor.
Dzyga Sanat Galerisi : 1997 yılında Lviv öğrencisi Brotherhood ve şehir sanatçıları tarafından kurulmuş modern sanat müzesidir.Virmenska sokağının sonunda yer alan sanat evine giriş ücretsizdir.
Bernardine Kilisesi :17. yy’dan kalma kilise Lviv’in en güzel barok mimarisine sahip yapılardan biridir. Rum Katolik Kilisesi olarak kullanılan yapıdaki freskler oldukça dikkat çekicidir.
Latin Katedral : Katolik kilise olan yapının ilk taşı 1360 yılında Kral Jan Kazimierz tarafından konmuştur. Yapıda gotik, rönesans ve barok mimarisi açıkça görülmektedir. 1527 yılında çıkan yangın sonucu ciddi hasar gören kilise 18. yy’da yapılan restorasyon gotik yapıya barok mimarisine ait şekiller uygulanmıştır. Adres : Katedral’na Meydanı
Pinzel Müzesi :Mytna meydanındaki Pinzel müzesinde Ukrayna’nın Michelangelo’sı olarak bilinen heykeltıraş Johann Georg Pinzel’in 32 adet eseri bulunmaktadır. Bunlardan en meşhur olanları Crucifixion, Angel ve Samson Tearin the Lion’s Mouth’tur.
Boim Chapel : Yapı ismini kurucusundan almıştır.1609-1615 yılları arasında inşa edilen şapelin mimarı A.Bemer heykeltıraşı ise G.Scholz ve J.Pfister’dir. Geç rönesans mimari olan yapı Katedral’na meydanında Latin Katedraline komşudur. 1967 yılından bu yana Lviv Sanat galerisinin bir parçası olaak hizmet vermeye devam eden yapı 1970 yılında Unesco miras listesine alınmıştır. Yapı önünde oturup saatlerce izleyip incelemeye değer. Kubbesinde oturan İsa heykeli ise sanki düşünen adam!
Shevchencko Folk Art Open Air Museum :Şair Ivan Franco müzenin kurulmasına öncülük etmiştir. Ukrayna köylülerinin yaşamını gözlemleyebileceğiniz 84 hektar alan üzerine kurulu ve 100’den fazla tahta ev bulunan bir açık hava müzesidir. Müze içindek, yapıların pek çoğu Batı Ukrayna’nın köylerinden sökülerek buraya aynı şekilde kurulmuştur.
Ivan Franco Üniversitesi
Potocki Sarayı : Neo Rönesans mimarisinin en güzel örneği olan sarayda ilk olarak Polonyalı Ptocki Ailesi oturmuş. Fransız mimar Louis d’Auvergne tarafından dizayn edilen yapı Lviv şehrinin en değerli yapısı olarak bilinir.
High Castle / Vyosoky Zamok : Deniz seviyesinden 300 metre yükseklikte olan yapı Polonya Kralı III.Kazimierz tarafından yaptırılmıştır.
Belediye Binası :1381 yılında inşa edilen yapıya saat kulesi 1852’de Viyana’da yaptırılmıştır. Binaya girip 4 kata kadar asansör ile çıkıp buradan sonra 306 merdiveni tırmanarak Lviv eski şehri tepeden izleme şansına nail olabilirsiniz.
Striski Pazarı
Lychakiv Mezarlığı : Londra’daki Highgate mezarlığı ve Paris’teki Père Lachaisein mezarlığına çok benzeyen Lychakiv mezarlığı 40 hektar alan içinde toplam 3000 mezartaşı, anıt ve mabete ev sahipliği yapmasıyla mezarlıktan öte bir açık hava müzesi gibiydi. Mezarlıktaki en eski mezar taşının tarihi 1675 yılına aittir. 18.yy’ın sonunda kurulan mezarlığa meşhur peyzaj mimarı Karol Bauer yollar ve geçitler yaparak mezarlığı adeta bir bahçeye çevirmiştir.
Lviv’de Nerede Yemek Yenir?
Lviv restaurantları, cafeleri, şarap evleri ile ziyaretçilere farklı farklı konseptler sunarak keyifli vakit geçirmelerini sağlamaktadır. Cafe ve restaurantlarda daha çok binaların mahzenleri kullanılmış. Binaların dış cephesindeki sanat ve görselliğe nasıl önem verilmişse yapımında da kullanılan 1 ve 2 metre genişliğindeki duvarlarda yapıların özenle ve sağlam yapıldığının bir göstergesidir. Mahzenlerin içinde nem söz konusu olmadığı için rahatlıkla oturup kahvenizi, içkinizi içip, yemeğinizi yiyebilirsiniz. Lviv’de yemek yiyecek yer konusunda sıkıntı çekmeyeceksiniz. Adımınızı attığınız her yerde bir restaurant bulunuyor. Ancak size bir kaç restaurant tavsiyemiz olacak:
Taron : Kafkas mutfağına ait yemekleri tatmak için ideal ve müstakil binası ile çok keyif alacağınız otantik ve bahçesi olan bir mekan. Adres : Opera binasından 4 km uzaklıkta, Lviv tren istasyonun çok yakınında Kuznecvcha sokağında.
Mon Pius :2012-2013 yılı tripadvisor ve aynı zamanda astroguide ödülüne sahip Mons Pius Restaurant’ta aldık. Virmenska sokağında yer alan Mons Pius Restaurant loş ışıklar ve tablolar ile dekore edilmiş akşam yemeği için oldukça ideal bir mekan.
Lviv Fashion Club : Pidkovy meydanındaki mekan hem yemek hem de gece eğlencesi ile gidilebilecek hoş bir yerdir. İster öğlen yemeğiniz için isterseniz de akşam yemeği için gidip gece saat 23:00’den sonra gece eğlencesine dahil olabilirsiniz.
Mon Chef : Asroria Hotel’in içinde yer almaktadır.
Bruderšaft :Gulash çorbası içilebilecek en iyi restaurant.
Pid Zolotoju Rozoju : Lviv’de en keyif aldığımız mekanların başında geliyor burası. İsterseniz sadece şarap eşliğinde sohbet için gidin isterseniz kendinizi ödüllendirecek leziz yemekler yiyin ama mutlaka buraya gidin! Yazılışını bilmiyoruz ancak güveç içinde patetesli yemeği ismi ise okunuş olarak Şabet 🙂 bunu kesinlikle tatmalısınız. İçki olarak ev yapımı shot bardaklarında sunulan votkaları.
Jerusalem : Lviv Lychakiv mezarlığına giderken aynı sokakta bulunan 28 kişi kapasiteli Jerusalem isimli Yahudi restaurantıdır. Yediğimiz yemeklerin her biri birbirinden lezizdi. Size tavsiyemiz elmalı ördek ve Ukrayna’nın meşhur Uzvar içeceğidir.
Coffee Manufacture : Rynok meydanının köşesindeki kahvecinin ister kapalı bahçesinde isterseniz mahsenlerinde oturup çok leziz kahveler tadabilirsiniz. Türk kahvesi düşkünleri için Lviv style coffee önerebileceğimiz gibi for lovers ve christmas coffee’de aynı zamanda portakal,tarçın ve narlı çayı da kesinlikle tadılmalıdır. Kahvenizi içtikten sonra buradan ayrılmadan önce dilerseniz kahve ile ilgili aklınıza gelebilecek her türlü ürünün bulunduğu ufak mağazasından alışveriş yapabilir dilerseniz de çıkıştaki taze kahve çeşitlerini 100 gramı 50 UAH’den başlayan fiyatlar ile satın alabilirsiniz.
Lviv Chocolate Factory : Masoch Cafe’nin hemen yan binasındaki çikolatacıda çikolatanın envai çeşidini bulabileceksiniz.
Svit Kavy Cafe :Boim Chapel ve Latin Katedralinin karşısında yerlilerin tercih ettiği cafe’de 30 çeşitten fazla kahve ve yine çeşit çeşit kek, pastalarıyla kendinizi şımartabileceğiniz bir yerdir. Mekan oldukça kalabalık olduğundan yer bulmakta biraz sıkıntı yaşayabilirsiniz.
The First Lviv Grill Restaurant :Bahçesi olan oldukça büyük bir mekan. Yemekleri ve mekanın kalitesi bizden tam notu almayı başardı. Et severlerin kesinlikle gitmesi gereken bir restaurant.
Strudel Haus :Strudel çeşitleri ile meşhur bir cafe’dir. Rynok meydanından Jesuit Kilisesine gitmek için kullanacağınız sokakta sağ taraftadır.
Dzyga Sanat Evi : Sanat evi içerisinde yer alan cafe’de mutlaka Carpethian çayını denemelisiniz.
Lviv’de İnternet Kullanımı
Lviv’in neresine giderseniz gidin her restaurant’ta, cafe’de ücretsiz wifi’den faydalanabilirsiniz. Sırf bulunduğunuz mekanla da sınırlı kalmayıp dilerseniz ücretsiz wi-fi bulunan noktalarda da dilediğiniz zaman internet erişimi sağlayabilirsiniz.
Ücretsiz Wi-fi Noktaları :
Rynok Meydanı
Mickiewicz Meydanı
Svobody Caddesi
Danylo Halytskoho Meydanı
Lviv’de Gece Hayatı
Lviv’e gece hayatı hayali ile gitmemeniz gerektiğini özellikle belirtmeliyiz. Gece hayatının hemen hemen hiç olmadığı şehirde gidilebilecek ancak 2 club bulunuyor. Bunlar:
Fashion Club
Rafinad
Lviv’e Gidilecek En İyi Dönem
Aslında Lviv seyahati için ziyaret edilecek dönem kişinin kendi tercihine kalmıştır. Nasıl ki bazı insanlar sıcacık havayı severken kimileri ise soğuktan hoşlanır. Mayıs – Eylül arası sıcaklık ortalama 20 derece olup Ekim – Nisan arası sıcaklıkların düşdüğü dönemdir.
Ziyaret etmek için aşağıdaki sebepleri de göz ardı etmeyin:
Ocak ayı noel dönemidir,
Kasım ve Ocak Batı Ukrayna’nın en güzel kış mevsimlerinin yaşandığı ayladır,
Bahar dönemi olan Nisan, Mayıs, Haziran ayları.
Lviv’de Ulaşım
Havalimanından şehir merkezine taksi ile ulaşımın bedeli 60 UAH’dir.
Şehir içinde toplu taşıma araçlarını kullanma ihtiyacı duymacaksınız ama yürümeyi sevmeyenler için önerilerimiz olacak. Otobüs, tramvay, trolleybus ve marshrutka ile şehir içinde istediniz yere ulaşımızı sağlamanıza yardımcı olacaktır. Detaylı ulaşım bilgisi ve harita için burayı tıklayabilirsiniz.