M.S 542 yılında Bizans İmparatoru I. Justinianus tarafından Büyük Sarayın su ihtiyacını karşılamak için yapılmıştır. 9.800 metrekare büyüklüğünde olup ortalama 100.000 ton su kapasitesine sahip sarnıcın yapımında 7.000 kölenin çalıştığı söylenmektedir. Sarnıçta 9 metre yüksekliğinde toplam 336 adet sütun vardır. Her bir sütun birbirinden 4,90 metre aralıklarla toplam 12 sıra ve her sırada 28 sütun bulunmaktadır.
Sarnıcın duvarları ve zemini tuğladan yapılmış, tuğladan yapılan yerler su geçirmesin diye de Horasan harcı ile sıvanmıştır.
Osmanlı döneminde bir dönem sarayın su ihtiyacı giderilmiş sonrasında Osmanlı’nın nehire kendi su tesisini kurmasıyla sarnıç kendi haline bırakılmıştır. Yıllar sonra Hollandalı gezgin P. Gyllius’un Bizans kalıntılarını incelemek için İstanbul’a gelmesiyle Sarnıç onun sayesinde keşfedilmiştir.
Sarnıcı gezebilmek için su seviyesinin üzerine yapılan platform üzerinde loş ışıklar altında sütünların arasından tarih kokusu içinde geziyoruz. İlk durduğumuz nokta ağlayan taş. Son durağımız Sarnıcın kuzeybatı ucundaki 2 sütun altındaki kaide olarak kullanılan Medusa başlarıdır. Medusalar Roma dönemi heykel sanatının şaheserleridir.
“Medusa’yla ilgili mitolojiye dayandırılan birçok efsane bu sarnıcı daha da gizemli kılar. Bir söylentiye göre Medusa yeraltı dünyasının dişi canavarı olan üç Gorgona’dan biridir. Bu üç kız kardeşten yalnızca yılanbaşlı Medusa olumludur ve kendisine bakanları taşa çevirme gücüne sahiptir. O dönemde büyük yapıları ve özel yerleri kötülüklerden korumak amacıyla Gorgona kafalarının resim ve heykellerinin konulduğu, Medusa’nın da bu düşünceyle buraya yerleştirildiği zannedilmektedir. Bir başka rivayete göre Medusa siyah gözleri, uzun saçları ve güzel vücudu ile övünen bir kızdı. Uzun zamandan beri Zeus’un oğlu Perseus’u sevmektedir. Bu arada Athene’de Perseus’u sevmekte ve Medusa’yı kıskanmaktadır. Bunun için Athene, Medusa’nın saçlarını korkunç yılanlar biçimine sokar. Artık Medusa kime baksa, baktığı kimse taş kesilir. Daha sonra onu bu biçimde gören Perseus heyecanla Medusa’nın büyülendiğini düşünerek başını keser, başını eline alıp düşmanlarını taşa çevirerek birçok savaşlar kazanır. Bu olaydan sonra Medusa’nın eski Bizans’ta kılıç kabzalarına ve sütun kaidelerine ters ve yan olarak işlendiği söylenmektedir.”
Son zamanlarda Dan Brown’un en son yazdığı Cehennem isimli kitabında Yerebatan Sarnıcı‘na yer vermesiyle tarihi yer ziyaretçi akınına uğramaktadır.
Giriş Ücreti : türklere 5 TL, yabancılara 10 TL
Ziyaret Saatleri : 09:00 – 17:30 arası