Adanın tropik iklimi ve toprağının verimliliği sayesinde karabiber haricinde diğer çeşitli baharatların; biber, zencefil, kimyon, tarçın, vanilya üretimi ile ada zamanla Baharat Adası olarak anılmaya başlanmıştır.
Fildişi, karabiber, coconut ve köle ticareti Zanzibar ekonomisinin gücünü temsil etmiştir. Zanzibar bitki örtüsü ve çeşit çeşit baharatları sayesinde Doğu Afrika’nın en zengini olmakla birlikte dünyanın en büyük karanfil üretimine ev sahipliği yapmıştır.
Zanzibar’da ikinci günümüzü Baharat Turu – Prison Adası olarak kombin ettik. Adanın her yerinde baharat bahçeleri var. Bizde bunlardan birine girdik.
Rehber ve çiftlikteki bir gencin de bize katılmasıyla sırasıyla tüm baharatlar tanıtılıp, nasıl yetiştirildikleri anlatıldı. Şimdi burada hepsini tek tek anlatmanın gereği olmadığını düşündüğümüz için yalnız bize değişik gelen baharat ve bitkilerden söz etmek istiyoruz. Ayrıca Nisan ayı ölü sezon olduğundan bir çok baharatın bu dönem içerisinde yetişmemesi bu baharatları görmemizi engelledi.
Sırasıyla yetiştirilen baharatlar;
Karabiber – Black Pepper Pilipili Manga
Kakule – Cardamom – iliki
Kimyon – Caraway – Kisibiti
Kişniş – Cilantro – Dania (maani ya giligilani)
Tarçın – Cinnamon – Mdalasini
Karanfil – Cloves – Karafuu
Kişniş Tohumu – Coriander Seds – Giligilani/Kitimiri
Kimyon – Cumin – Binzai ya Pilau
Köri – Curry – Binzari
Zencefil – Ginger – Tangawizi
Limon Otu – Lemon Grass – Mchaichai
Hindistancevizi – Nutmeg – Kungumanga
Safran – Saffron – Zafarani
Tatlı Biber – Sweet Pepper – Pilipili Hoho
Zerdeçal – Turnemic – Binzari Manjano
Karanfil; diş için iyi geldiğini biliriz ama karın ağrısına iyi geldiğini bilmiyorduk, öğrenmiş olduk.
Muzungu Banana – Kırmızı Muz: Bildiğimiz sarı muzdan daha sağlıklı ve daha lezzetli olan bu çeşit muz karoten ve C vitamin içermektedir.
Karabiber: Sarmaşıkta yetişiyor. Rengi yeşil, olgunlaşmaya başladıkça renk koyulaşıyor.
Langi Langi: Chanel Coco No.5 parfümünün esansı. Hindistan’dan gelen bitkidir.
Achiote Aca Lipstick Fruit : Uzakdoğu’da çok severek yediğimiz Rambutan meyvesinin sanki aynısıydı. Evet dış görünüşü tamamen aynı fakat kesince içinde ufak taneleri olan çekirdekleri var. Bu çekirdekleri parmağımızla ezip her bir çekirdeği patlatarak ortaya kıpkırmızı boya çıkıyor. O yüzden adına doğal ruj diyorlar.
Coconut ağacına nasıl çıkıldığına şahit olduk, bize oldukça enteresan geldiği için anlatma ihtiyacı hissettik. Bizimle beraber gezen çocuk ayaklarına halat kalınlığında ipi bağlayarak ağacın en tepesine kadar garibim kan ter içinde tırmanıp coconutlarımızı aldı. Aşağı inip içelim diye hepsini bir güzel ustalıkla kesti.
Baharat turunun bittiği noktada ufak tezgah kuruluydu. Ufak paketler halinde her türlü baharatı ve aynı zamanda ananas, vanilya, jasmin esansları da bulmak mümkün. Alışveriş yapacaksanız tek tek fiyat sormak yerine almak istediklerinizi sepetinize doldurun ve toplu pazarlık yapın. Biz 4 esans ve 15 baharata 45 dolar ödedik.
İstanbul’a döndükten sonra yaptığımız birkaç yemeğe bu baharatları kullandık ve muhteşem bir tat verdi. Yemeklerde baharat seviyorsanız mutlaka alın.
Turumuzu tamamladıktan sonra baharatları o kadar tanıttılar şimdi de tadına bakma zamanı. Yerel bir eve misafir olduk, evin hanımı biz gelmeden yemeklerimizi hazırlayıp hepsini teker teker kapaklı saklama kaplarına koymuş, yer soframızı hazırlamış bizleri bekliyordu. Oldukça lezzetli yemekler yedik. Aslında Afrika da yemek bulamama sıkıntısı yok, tek sorun yemeklerin yapıldığı hijyenik olmayan ortamlar.
Yediğimiz leziz yemeklerin yapıldığı mutfak hijyeni tarif etme bakımından güzel bir örnek
Baharat turumuzun sonuna geldik. İstanbul’dan yanımıza getirdiğimiz bir bavul kıyafeti dağıtmak için rehberimiz Adam ile karar verdiğimiz üzere 2010 yılında kurulan bir çocuk esirgeme kurumuna doğru yola çıktık. Önce içeri girmek ve eşyaları dağıtmak için iznimizi aldık.
Çocuklarla ilgilenen görevli kadın hepsini genişçe bir salona çağırıp oturttu ve sırayla vermemizi rica etti. Tüm kıyafetleri ve yiyecekleri sırayla dağıtıp, onlarca ailesiz çocuğu mutlu edebilmek ve biraz olsun değerli olduklarını hissettirebilmek bizim için değişik ve anlatılmaz bir tecrübeydi.
Yarım günlük turumuz böylelikle sona erdi ve artık Prison Adasına gitme vakti.